"Bakırköy'de bir alışveriş merkezinde danışma şefi olarak çalışıyordum. 11 yıl sonra yeni bir genel müdür geldi ve bir toplantı yaptı. 'Danışma halkla ilişkilere bağlı bir birim ve burada çalışan arkadaşlarım müşteriyi ayakta karşılamalı' dedi ve sonra beni odasına çağırıp, işten çıkardı."
Bu insanı hakikaten rahatsız eden hikâyenin sahibi Semra Çetinkaya'yı Sabancı Vakfı'nın kadınlara, gençlere ve engellilere odaklanan hibe programlarının tanıtıldığı 'Ekim Zamanı' toplantısında, bir ara söz alınca tanıdım.
Geçirdiği trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeyle hayatına devam eden ve bu yüzden işini kaybeden ama daha sonra bir alışveriş merkezinde iş bulan, sonra bu işi haksız bir şekilde kaybetse de mücade etmesini bilen bir kadın Semra Çetinkaya.
Şu anda Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği başkan yardımcısı olan Çetinkaya işe geri dönüş davasını kazansa da geri dönememiş. Neyse ki duyarlı bir market zincirinin yardımıyla dışarıdan sigortalanarak 2 ay önce emekliliğine kavuşmuş. Yaşadığı durum bir hayli rahatsız edici. Dün sohbet ettiğimde, "Ben çalışanlar için koyulan servisi hiçbir zaman kullanamadım, hep taksiyle, başka şekilde işe gittim geldim ama bunu dahi sorun etmedim ve işe bir gün dahi geç kalmadım. Ben işimi iyi yaptım ve karşılığını da ücret olarak aldım. Engelim işime engel değildi ki..." diyor.
Bu hikâyeleri, toplumun dezavantajlı insanlarına projektör tutan sivil toplum örgütleri olmazsa emin olun duymayacağız. O yüzden vakıfları, dernekleri olan, olmasa da önemli desteklerde bulunan, farklılıklara duyarlı şirketlerin tüm projelerini çok önemsiyorum.
Dünkü toplantıda Sabancı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 43 yıllık vakfın son 10 yıldır odaklandığı kadınlara, engellilere ve gençlere özel yapılan hibe programlarının bütçesini 2 milyon liraya çıkararak büyüttüklerini söylüyor ve "Hibe programları kapsamında destek verdiğimiz her bir proje, bizim için toprağa ekilen bir tohum.
Onların filizlendiklerini, büyüdüklerini ve gölgelerinde başka hayatları yeşerttiklerini görmek büyük bir gurur" diyor.
Vakıf son 10 yılda 74 ilde 137 projeye, 16 milyon lira destek verdi. Ekim Zamanı Deneyim Paylaşım toplantısında, iş koçları sayesinde şirketlerde çalışmaya başlayan Down sendromlu gençlerin hikayelerini dinledik, Trabzonlu kadınların nasıl güçlü bir sivil toplumcu olduklarını ve hibenin hibesini verecek güzel hikâyelere imza attıklarını öğrendik.
Mardin'de Mardin Kültür Derneği'nin projesiyle tiyatro yapmaya başlayan ve hayata bakışını değiştiren gençlerin gözlerindeki umut ışığına tanık olduk. Eğitimde görme engellilerin engelini kaldıracak güzel projeler duyduk ve Sabancı Vakfı'nın tüm bu projelere verdiği destekle, katlanarak büyüyen, binlerce kişiye umut olan hikâyelerle biz de umutlandık. İyi ki artık şirketlerin insana dokunuş hikayelerini daha çok dinlemeye başladık.
