Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Öcalan'ı tasfiye planı ve Demirtaş'ın rolü

7 Şubat 2012... 31 Mayıs 2013... 17 Aralık 2013... 27 Mart 2014... ve son olarak 8 Ekim 2014... Bugüne kadar olan bildiğimiz Türkiye'den başka bir ülke inşa etmek isteyen bu toprakların halkının iradesine saldırıdır bu tarihler. Yeni Türkiye iradesine saldırılar kolay kolay bitmez.8 Ekim 2014 de son olmayacaktır. Haziran 2015'e kadar tetikte ve teyakkuzda olmak zorunda barış sürecine ve Yeni Türkiye'ye inanan herkes...

***

8 Ekim'deki ortamı yaratan irade Öcalan yerine Kürt halkının yeni önderi Selahattin Demirtaş olmalı diye planlar yapan iradedir... Oysa bu toprakların halkının çoğunluğu Selahattin Demirtaş'ı Yeni Türkiye'nin yeni muhalefet lideri olarak alkışladı. Evet belki oy verenler yüzde 9 kadardı ama kendisine oy vermeyen milyonlarca Yeni Türkiye sevdalısı da Demirtaş'a olumlu bakıyordu. 8 Ekim sürecinde Demirtaş Yeni Türkiye'yi arkasından vurmaya kalktı. Ya da en azından Yeni Türkiye'ye tuzak kurmak isteyenlerle birlikte görüntü verdi... Ahlaken sakat olduğu kadar siyasi akıl açısından da çıkmaz bir yola girdi Demirtaş. Bu akılsız tavrıyla kendi siyasi geleceğini de riske atmış oldu çünkü bu tavrıyla lideri Öcalan'ı karşısına aldı Demirtaş...
Açık konuşalım... 8 Ekim provakasyonunun başlıca hedeflerinden biri de Öcalan'dı. Bu terör ve şiddet sarmalının amaçlarından biri çözüm sürecini bitirip Abdullah Öcalan'ın ebediyen hapiste çürümesini ve fiilen siyasi hayattan tasfiye edilmesini sağlmaktı.Yani eğer 8 Ekim başarıya ulaşsaydı esas darbe yiyecek kişi Abdullah Öcalan'dı...
***

Yeni Türkiye'yi doğum sırasında boğmayı hedefleyen uluslararası koalisyon iradesi Yeni Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'la beraber Kürtlerin çok önemli bir çoğunluğunun önder kabul ettiği Abdullah Öcalan'ı da tasfiye etmek istiyor... Öcalan ise 35 yıldır Ortadoğu siyasetinin bir aktörü olarak binlerce deneyim yaşadığı için yaşananları çok iyi görüyor. Öcalan 31 Mayıs'ta paralel yapı polislerinin emriyle Gezi yangın yerine döner dönmez bu olaya en doğru teşhisi koymuş adamdır. Daha herkes şaşkın ördek gibiyken 31 Mayıs 7 Şubat'ın bir devamıdır demiştir Öcalan. Siyasi görüşlerinden ve silahlı yöntemlerinden en nefret edenler dahi Öcalan'ın çok yüksek bir siyasi zekaya sahip olduğunu kabul etmek zorunda. Aynı şekilde Irak Kürdistanı'nın lideri Barzani de kurulmak istenen tezgahı çok iyi gören bir liderdir...
***

Öcalan yerine Demirtaş projesini hayata geçirmeye çalışanlar sadece bir adamın hayatını yok ederler...O da Demirtaş'ın... Demirtaş bu projeye net bir dille karşı çıkmazsa bunun bedelini siyasetten tasfiye edilerek öder. Bu sefer boncuk boncuk terlemek de Demirtaş'ı kurtarmaz. Hem Yeni Türkiye'nin hem de Kürt halkının ve önderinin düşmanı olan bu küresel tezgaha karşı direnebilirse Demirtaş gerçek anlamda bir siyaset adamı olabilir...
Şu an Demirtaş'a gaz vermeye çalışan malum çevreler Tayyip Erdoğan yerine de malum birini ön plana çıkarmak istediler. Erdoğan'ı indirdikten sonra kafalarındaki Türkiye lideri o kişiydi... Sonuçta ne oldu? Toplumsal tabanın tartışmasız lideri Erdoğan'a karşı habire gazladıkları kişinin siyasi hayattan tasfiye edilmesine sebep oldular. Aynı şeyi şimdi Kürt siyasi hareketi bağlamında deniyorlar.. Öcalan bu tezgaha gelmaz. Hele siyasi bilinç seviyesi üst düzeyde olan Kürt halkı bu tezgaha hiç gelmez. Peki Demiraş bu tezgaha gelir de siyasi hayatını bu genç yaşında bitirir mi? Onu zaman gösterecek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA