Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Eğitime güncel bakış

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, dün sabah konuğumuzdu. Dostane havada, oldukça kapsamlı sohbet yaptık. Bakan hanımdan, "yazılmamak" kaydıyla özellikli durumları da dinledik. Ama öylesine konular da vardı ki ne olacağına ilişkin merakımızı yenemedik. Nitekim peş peşe üç hassas soruya yanıt aradık:
Bakanlık'ta, seçmeli Kürtçe dersi için çalışma yapılıyor mu?
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi ile din eğitimi ayrılacak mı?
Alevilik müfredatta nasıl yer alacak?
Tam bu sırada Çubukçu tebessüm etti ve dedi ki:
"AB Komisyonu'nun bir temsilcisi dün yanımda idi. Aynı soruları sordu. Yoksa beraber mi hazırladınız?"
İşin şakası bir yana, eğitim gündemi, ülkenin demokrasi gündemi ile at başı gidiyor. Yıllardır ihmal edilen, baskılanan, hatta yok sayılan alanlara girilmesi bile başlı başına önem taşıyor. Ve bu mayınlı sahada ilerlerken hem sabırlı hem de hoşgörülü olmak gerekiyor.

***

Peki, Bakan Çubukçu, zorlu soruları yanıtladı mı? Pek tabii ki. Ancak, genel siyasi karar veya devlet mutabakatı da gerektiren hususlarda bağlayıcı konuşmamaya özen göstererek.
Örneğin, bu aşamada okullarda Kürtçe seçmeli ders okutulması beklenmiyor. Öyle anlaşılıyor ki demokratik açılımda mesafe alındıkça, anayasal ortak payda altında daha önce tabu olarak görülen kritik meseleler bir başka anlayışla ele alınabilecek. Ancak terör örgütünün gölgesinde, sözde hak arama iddiasıyla ve dahi demokrasi kisvesi altında çevrilen oyunlarla değil.
"Din kültürünü zorunlu olarak verelim, sonra herkes meşrebine göre seçmeli din eğitimini kendi kutsal mekânında yapsın" tavsiyesinin de bu aşamada pratik karşılığı bulunmadığı anlaşılıyor.
Aleviliğin kapsamlı yorumunun ise farklı yaş gruplarındaki öğrencilere algı düzeyleri de gözetilerek önümüzdeki dönemde aktarılacağı görülüyor.
***

Eğitim gündeminin yapısal çözüm gerektiren başlıkları kadar, günlük hayata dair yönleri de söz konusu. Ağır ödevler, artık velilerin yapmaya başladığı performans görevleri gibi. Milli Eğitim, velilerden gelen şikâyetleri, öğretmenlerin aktarımlarını ciddi biçimde değerlendiriyor. Esasen, öğrenci ile velinin daha yakın çalışması arzu ediliyor. Buna karşın öğrencilere sosyal faaliyetlere, spora, sanata vakit ayıramayacak kadar yoğun yük bindirilmesi sıcak karşılanmıyor.
Bir diğer konu, "okul formaları." Benim izlenimim Bakan hanımın, serbestlikten yana olduğu yönünde. Kuşkusuz tekstil sektörünün stokları da velilerin "marka ürün baskısı yaşarız" kaygısı da kötü niyetli kişilerin sivil kıyafetle okula sızabileceklerine ilişkin uyarılar da gözetiliyor. Bu aşamada Bakan Çubukçu'nun kapsamlı muhakeme sürecinde olduğunu, vizyonunun ise sıkı şekil şartlarından uzak olduğunu söylemekle yetinelim.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA