İdeolojik ayrımların keskinleşmesi, çıkarların karmaşıklaşması, kutsal devlette yapısal değişim dönemine girilmesi en belirgin etkisini "gazetecilik" mesleği üzerinde gösterdi. Özellikle, medya mahreçlerinin çeşitlendiği süreç, iç ve dış odaklar için elverişli ortamlar da meydana getirdi. "Usta-çıkar ilişkisi, alan uzmanlığı, özveri, disiplinli çalışma, etik kodlara uyum, özdenetim" ekseninde gelişen gazetecilik anlayışı yerini, "dönüştürülmüş gazetecilik" tarzına bıraktı. Birden parlayan, kolaylıkla unvan kazanan, belirli mahfillerde boy gösterip sözcülük yapan, istihbarat toplayan simalar belirdi.İnternetin sağladığı sınırsız sorumsuz alanın avantajını istismar eden, spekülatif bilgi pazarlayabilen, zihinleri bulandırabilen, negatif algı yönetimi gerçekleştirebilen "manipülatif kimlikler" etrafı sardı. Gazeteci sıfatının önemli kişi ve kurumlara ulaşabilme imkânı sağlaması ise yanlış elleri silahlandırdı. Bırakın adını, yüzünü bile bilmediğimiz, haber içerikli toplantılarda rastlamadığımız kimseler, şu veya bu kuruluş adına faaliyet gösterdiğini söyleyip, sessiz sedasız mesafe aldı. Gazeteci kisvesi altında; korku salan, komplo teorilerini pratiğe dönüştüren, özel hayatlara musallat olan, her türlü işbirliğine açık duran tipler yayılmasını sürdürdü. İşine odaklı gerçek gazeteciler, gündemin yoğunluğuna dalarak "karanlık medya profili" üzerinde yeterince duramadı. Herkes, bir diğeri ile ilgili sansasyonel yazıları okumayı sürdürürken, okların ucu kendisine değene kadar sesini çıkarmadı.

***
Gazeteci, şantaj yapmaz. Tuzak kurmaz. Kişilerin bilgi ve onayını almadan kayda girmez. Yasa ve ahlak dışı işleri ortaya çıkarma iddiası ile kendisini polis veya yargıç yerine koymaz. Haber kaynağına "abi" demez. Akıl hocalığına soyunmaz. Bulunacağı ortamı analiz eder. Haberin namusunu, maddi ve manevi sorumluluğunu hayatının merkezine oturtur. Sıkıntılı durumlarda, güvenilir üçüncü kişilerin de bulunmasına özen gösterir. Mutlaka belgeye ulaşmaya çabalar. Her duyuma ihtiyatla yaklaşır. Arka planına inmeyi dener. Toplum mühendisliğine girişmez. Şu veya bu projenin mimarı olarak misyon üstlenenlere lojistik destek temin etmez. Ondan buna, bundan ona bilgi taşımaz. Bir gecede kitap yazamaz! Sadece ve sadece doğru yerde, doğru zamanda, doğru soruları sorarak, kamuoyuna yansıtır. Yorum ve değerlendirmeyi okura, izleyene bırakır.
***
Güncel gazetecilik, "araştırmadan çok konuşmaya, haber aktarmaktan çok kanaat belirtmeye" dayanıyor. Hal böyle olunca, medya mensubu rolüne bürünen veya medya mensubuna nüfuz eden özel tasarım sahipleri, umulmadık ölçüde halkı yönlendirebiliyor. Sade vatandaşın, feraseti ile anlamaya çalıştığı perde gerisindeki güç mücadelesi de zaman zaman medya aracılığıyla sürdürülebiliyor. Oluşturulan medyatik imajlar, gerçeklerin önüne geçebiliyor. Böylece "dokunulmazlar" ordusu yaratılıyor. Konumu, beklentisi ve konjonktür gereği medyayı karşısına almak istemeyen karar alıcılar, ister istemez bu tür merkezlerle ittifak kurabiliyor.
Böylesi grift bir tablo karşısında medya özgürlüğünü tartışmak hayli zorlu bir konu. İleri demokrasinin sadece dürüst seçimden ibaret olmadığı, "hür medya, bağımsız ve adil yargı, etkili sivil toplum"la da anlam kazandığı düşünüldüğünde son tutuklamaları daha dikkatli ele almak gerekiyor. Gazeteci, doğası gereği muhalif olduğunu hisseder. Yetişme tarzı, etkili kamu gücünün, zayıf bireyler karşındaki üstünlüğü ile uğraşmasını zorunlu kılar. Kamu gücünün amacı dışına taşması gazetecinin radarına girer. Lakin basın özgürlüğünün sınırı, kamu gücüne ortak olmayı hak sayan yerleşik güç odaklarının değişime direnç hesaplarının başladığı yerde biter. İllegaliteyle uğraşmak ayrı şeydir, yüceltilmiş ülke ülküsü etrafındaki sinsi kurgulara girmek ayrı şey. Bu yüzden, devlet adına inisiyatif alanların hepsi masum olmayabileceği gibi haberci heyecanıyla dahi olsa bu çevrelerin içine girenler de masumiyetini kaybedebilir. Tek mesele, iktidar karşıtlığının bir suç gibi sunulmamasıdır. Ve burada denge bozulmaktadır!