Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Vergi denetiminde sancılı dönüşüm

Modern devletin temel göstergelerinden biri de vergidir. Konu vergiden açıldı mı, "tahsilat" boyutuna özel olarak odaklanmak gerekir. Tahsilatı etkileyen faktörler; siyasetin duruşu, ekonominin genel koşulları, mükellefin ödeme gücü, maliye ekibinin yetkinliği, yaptırımların caydırıcılığı ile denetim kapasitesinin gelişmişlik düzeyidir. Vergi denetimi, devlet algısı üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Denetleyicinin bilgi ve deneyimi ile denetimin yönetimi, yöntemi ve sonuçları da birlikte gözetilmek durumundadır. Vergi mevzuatı anlaşılabilir olmalı, vergi ödeme iştahını kesmemelidir.
Teorik tespitlerden öte bugün ülkemizdeki güncel mesele, "vergi denetim" "birimlerinin geleceği" ile ilgilidir. Ve bu öylesine bir alan ki el atanı, "yaman çelişki" ile karşı karşıya bırakabilir. Geleneklerin önemi kadar denetim kadrolarının performansını aynı anda gözetmeyi gerekli kılar. Aslında olayın özü bellidir. Vatandaş için esas olan verginin toplanması, kaynakların verimli kullanılması ve denetimin yerindeliğidir. Dolayısıyla incelemeye gelen maliye görevlisinin unvanından ziyade ne yaptığı ve yazdığı raporların yargı karşısındaki tutarlılığı önceliklidir. Bu nedenle Maliye Bakanlığı'ndaki 4 denetim birimine yeni bir anlayışla yaklaşılması zorunludur.

***
Maliye müfettişleri, hesap uzmanları, gelirler kontrolörleri ve vergi denetmenleri... Denetim grupları, birbirinden farklı yetişme tarzları ile açıkladıkları mevcut pozisyonlarını artık sürdüremez noktaya gelmişlerdir. Kuşkusuz üç ayrı kurul ile denetmenlerin tek çatıda birleştirilmesi güçtür. Hatta sistemin takınması riski de mevcuttur. Ancak alışılmış çalışma biçimleri değiştirilerek, karma ekipler kurularak, ülkenin her yanında herkesin vergi denetimi yapması sağlanarak işe başlanabilir. Bu arada genç kuşak da devreye girer. Maliye Bakanlığı'nın kurullara dayalı yapısının artıları kadar eksileri de var. Filanca kuruldan gelenin kariyerine hemen daire başkanı olarak başlaması veya falanca kuruldaki bir ismin denetimi bırakıp idarede post kazanması sonradan seçkin gruba terfi edenlere miras gibi sunulmaktadır. Kararların şekillendiği noktada bulunulması Kurul aidiyetine endekslenmektedir. Kurul mensubu olmak hem büyük şirket denetimleri yapmaya imkan sağlamakta hem de Merkezi Uzlaşma Komisyonu marifetiyle olağanüstü yetki kullanmaya fırsat vermektedir. Uzlaşma müessesesi ile 4-5 bürokrat, TBMM'ye ait vergi kaldırma gücüne ortak olmaktadır. Bu yetkinin ölçeği ve sınırları yeniden tanımlanmaya muhtaçtır. Şeffaflık açığı da kapatılmalıdır. Aynı şekilde vergi denetimi yapan göreviler, yazdıkları raporun kalitesinden de sorumlu olmalıdır. En azından rapora bağlanan tespitlerin gerek idari gerekse yargı aşamasında sonuçlanma biçimi, başarı veya başarısızlık hanesinde not edilebilmelidir.
Şimdilik Kurulların bütünleştirilmesi sonbahara ertelenmiş görünmektedir. Özellikle vergi denetmenleri ciddi bir kampanya yürütmektedir. Tezlerindeki haklılık payına rağmen denetmenlerin son dönemdeki hali kan kaybına işaret etmektedir. Ek gösterge ve maaş kaygısı ile çok sayıda yetişmiş ismin iç denetçiliğe geçmesi, denetmenlerin kalibresinin azaldığı hissi uyandırmaktadır.
Lakin bünyesel problemler ne olursa olsun...
1- Vergi denetimi çok unvanlı ve çok başlı yapıdan, imtiyazdan kurtarılmalıdır.
2- Denetim elemanı taşrada çalışmadan üst yönetime gelmemelidir.
3-Üstatların, vergi denetimini bırakıp idareye kaçmasını önleyecek şekilde özlük hakları en azından genel müdür seviyesine yükseltilmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA