Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Konsept değişikliği

Hafta başında yapılan iki kritik toplantının, terörle mücadelede dönüm noktası olduğu anlaşılıyor. Önce Bakanlar Kurulu toplandı, ardından Güvenlik Zirvesi... Ve Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan, "Çok önemli kararlar alındı" açıklaması geldi...
Bu ifade, terörle mücadelede yeni konseptin başlangıcına işaret ediyor. Daha da önemlisi, 1 Ağustos 2009'da Polis Akademisi'nde gerçekleşen "Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru" başlıklı çalıştaydan, 13 askerin şehit olduğu 14 Temmuz 2011'deki "Silvan saldırısına" kadar geçen dönemde devletin zirvesindeki muhakeme biçiminin değiştiğini gösteriyor. Habur sendromuna rağmen uykuya yatırılan, yeni anayasa sürecinde canlandırılması hedeflenen eski projenin artık rafa kaldırıldığı anlaşılıyor.

***

Stratejik yaklaşım değişikliği denildiğinde akla hemen alandaki yapısal problemlerle güvenlik ve bilgi paylaşımındaki yetersizlikler geliyor. Nitekim, konunun bu yanı kamuoyuna yansıdı. Bir dizi önlemden söz edildi...
Valilerin koordinasyon yetkisinin artırılacağı, polis ve jandarmanın birlikte çalışacağı, istihbaratın tek merkezden yönetileceği, sınır birliklerinin profesyonelleşeceği, emniyet özel harekâtın nokta operasyonlar yapacağı, Kandil üzerindeki baskının artırılacağı, örgütün lider kadrosunun etkisizleştirileceği, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin PKK'lı teröristleri himaye etmemesi için işbirliğine zorlanacağı, mali kaynakların kesilmesine yönelik diplomatik girişimlere ivme kazandırılacağı, asker ve polisin teknik kapasitesinin iyileştirileceği yazıldı, çizildi. Bu kapsamda ciddi adımlar da atıldı. Göz göre göre şehit verilmesini durduracak tedbirler sıkılaştırıldı. Mehmetçiği operasyon bölgesine süren, nöbete diken kadroların hesap verebilmesinin önü açıldı.
Bütün bunlar, esasen "teröristle mücadelenin" güncel yansımaları. Ancak, "terörle mücadele" hem çok yönlü hem de çok daha detaylı. Bu mücadelenin yürütülebilmesi, "devlet aklının" teşhisi ve temel politika tercihi ile yakından ilgili. İşte bam teli de burada.
***

İki yıl önceki strateji, "tolerans" içeriyordu. Siyasi boyutu da vardı. "Devlet kimliği", terör örgütünün İmralı'daki lideri ile konuşmuş, Avrupa'daki yöneticileriyle haberleşmesine kapı aralamıştı. Kandil beyanat verebiliyor, BPD siyasi aktör kabul ediliyordu. Murat edilen o idi ki terör duracak, örgüt önce eylemleri sonra silahı bırakacak, demokratik standartların yükseltilmesine paralel olarak bombaların değil, siyasetin sesi duyulacak.
İmralı ile avukatları arasındaki görüşmelerin seyri, Öcalan'ın yol haritasının basına yansıması, Habur'dan giren militanların hukukun esnetilmesi pahasına ülkeye kabulü, dağdan inişlerin teşvik edilmesi, hepsi önceki stratejinin parçalarıydı.
Oysa bugün durum farklı...
BDP artık siyasi muhatap kabul edilmiyor. Terör örgütü PKK'nın BDP eliyle dönüşüme uğrayacağı beklentisi kayboluyor. İmralı'nın temas trafiği kesiliyor. Eli silahlı unsurların iknası değil imhası hedefleniyor. Kürt kökenli vatandaş ile kökeni ne olursa olsun teröristler kalın çizgi ile birbirinden ayrılıyor. Yeni anayasaya bel bağlayan, sivil çözümden yana gözüken sade vatandaşın ekonomik ve demokratik ihtiyaçlarının karşılanması için çabalanıyor. Yani terörü meşrulaştıran hiçbir kişi veya kuruma müsamaha edilmiyor. Mücadelenin hukuk zemininde sürdürülmesi, "1990'lara mı dönüyoruz?" kaygısının yaratılmaması temel ilke olarak önemini koruyor.
***

Eylül 2009 şartlarında, "Birlikte çözüm bulma" heyecanı ne kadar yüksekse Eylül 2011 şartlarında, "Gerek teröristlerin gerekse silahın arkasına saklanarak söz söyleyenlerin gücünün kırılması" kararlılığı o kadar yüksek. Anlaşılan o ki silahı pazarlık unsuru olarak ileri sürenler, demokratik müzakereyi öğrenmedikçe, makulü istemeyi ve ülkenin bütünü ile uzlaşmayı arzulamadıkça çıkmaza sürüklendiklerini fark edecekler!
"Hâlâ bir şans var mı?" diye soranların alacağı yanıt, "Belki de bir şans var ve o tarih 1 Ekim'e endeksli" olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA