Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Şu 'Patriot' meselesi

İki gün önce Brüksel'de NATO merkezindeydim. NATO'da birinci gündem maddesi Türkiye idi. Özellikle 'Patriotlar' stratejik analizlerin odağındaydı. Edindiğim izlenim şöyle:
Türkiye, Suriye konusunda yalnızlığa itilmiş görünüyordu. NATO Konseyi'nin, 'Patriot kararı' ittifak dayanışmasını sergilemesi bakımından Ankara'ya moral verdi.
Patriot sayısında 'evdeki hesapçarşı' durumu söz konusu. Yani NATO'daki füze bataryası stoku sınırlı. Bu yüzden gönderilecek Patriot sayısı beklentinin altında kalacak gibi.
NATO, Patriotları kendi önceliklerine göre konuşlandırma arayışında. Örneğin, Kürecik radar üssü nedeni ile Malatya ilk sırada. Takiben Diyarbakır ve Adana öneriliyor.
Türkiye ise Patriotların, Suriye sınırına yakın illerde bulunmasını hedefliyor. Urfa, Kilis, Antep gibi. Zira füzelerin menzili belli. 80 km'de etkili. Bunun anlamı açık:
'Ülkenin iç bölgelerine yerleştirilecek bataryalar olası kimyasal saldırıyı önlese bile kimyasal serpintiyi önlemeyecek!'
Peki, 'Patriotlar ne işe yarayacak veya tek başına yetecek mi?'
Bu sorunun yanıtı da belli:
'Önemli olan caydırıcılık. Patriotlara ilaveten ABD'nin Akdeniz'de bulunan teknoloji harikası gemisindeki füze savar sistemler de Türkiye'nin güvenliği için devrede olacak.'
Esad'ın kimyasal silahlarının yeri ve miktarı da iyi biliniyor. Ve Halep, risk merkezi olarak öne çıkıyor. Kontrolsüz grupların eline geçebilecek kimyasal silahlar asıl tehdit unsuru sayılıyor. 'Çılgın senaryoya' önlem alınıyor.
Son nokta, dramatik. Allah vermesin, bir füze ateşlense ve Patriotlar koruma sağlasa bile, teyakkuzda bekletilen F 16'lar Suriye'deki silah depolarını kesinlikle imha edecek!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA