Türkiye içinde öyle keskin tartışma konuları var ki Avrupa'da da yankılanıyor. Daha doğrusu Türkiye'yi yakından izleyen Avrupalı parlamenterler de tartışmanın tarafı haline gelebiliyor. Hatta kendi ülkesinde eleştiri oklarının hedefi olabiliyor.
İşte size en canlı örnek...
Avrupa Parlamentosu adına 6. kez Türkiye Raporu hazırlayan Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten. Oomen, şubatta yayınlanacak rapor öncesi Ankara'ya gelecek. Temas noktaları oldukça önemli. "Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay, Danıştay." Aslında bu görüşme trafiğini Hükümet de istiyor. Uzaktan rapor yazılması yerine, yakından görüşmeyi destekliyor. Bunun nedeni çok açık. Ankara, muhalif tüm unsurların Brüksel ve Strazburg'u yakın markaja aldığını, kendi önyargılarını Avrupalı aktörlere empoze ettiğini düşünüyor.

***
Söz, Oomen'den açılmışken... Onun da işi zor. Daha geçenlerde, ülkesinde verdiği bir demeç yüzünden neye uğradığını şaşırdı. Örneğin, "AK Parti Hükümeti yönetiminde Türkiye'deki Hıristiyanların din özgürlüğü artıyor" dedi. Sonra izah etmek zorunda kaldı:
"... Bir insanın din özgürlüğü, bir başka insanın yükümlülüğü olmamalı. Türkiye'de yaşanan süreç, böyle değil. Doğrudur; plaja gittiğimde artık daha fazla başörtülü kadın görüyorum. Fakat bu kadınlar, eskiden hiç plaja gidemiyordu. Türk Hükümeti'nin alkol vergilerini yükselttiği de bir gerçek. Ama hâlâ Türkiye'deki alkol vergileri Hollanda'daki vergilerin altında. Türkiye'ye yaptığım sayısız ziyaretler sırasında hiçbir lokantada alkol sıkıntısı yaşamadım."

***

Ne kadar bize özgü bir tartışma değil mi? Hollandalı bir kadın parlamenterin gözünden aktarımı ise ayrıca kayda değer.
Oomen, bununla kalsa iyi. Bir adım ileri giderek, iddialı görüşler paylaşmayı sürdürüyor.
Diyor ki: "AK Parti demokratik reformlarda yalnız kalıyor. Bu durum, Kürtlerin hakları için de geçerli. Kürtler, son birkaç yılda elde ettikleri kadar hakkı daha önce elde etmemişlerdi.
Fakat MHP (milliyetçi) ve CHP (laik, ortanın solu), bu demokratikleşmeyi engellemek istiyor."
***
Tabii her şey tozpembe görünmüyor. Oomen, "Basın özgürlüğü konusunda daha yapılması gereken çok şey var. Birçok Türk gazeteci, sırf darbe planladıkları veya şiddeti teşvik ettikleri için değil, bu konularda haber yaptıkları için bile hapse atıldı" diyor. Ve konu gelip 4. Yargı Paketi'ne dayanıyor. Yani "Şiddet içeren ve içermeyen faaliyet ayrımı yapılması" gerekiyor.
Özetle...
1 Ocak 2013'te AB'de İrlanda'nın dönem başkanlığı başlayacak. Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande yeni yılın ilk aylarında Ankara'da olacak. Başbakan Tayyip Erdoğan ise Brüksel ve Viyana başta olmak üzere önemli AB başkentlerinde yeniden gövde gösterisi yapacak. Ancak... AB'ye, çantada demokrasi paketi ile gidilmesi şartıyla...