Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

“İstikrar” kazanacak ama “sistem yeniden inşa edilmeli!”

Miting meydanlarından yansıyan mesajlarla, sahadaki birebir temasların sinyalleri, 7 Haziran Seçimlerine, "ekonominin", "vaatlerle gerçekler arasındaki tercihlerin" ve "istikrarın" damga vuracağına işaret ediyor. Alışılmış "değerler siyaseti" yerine bu kez doğrudan vatandaşın günlük hayatına dokunan faktörlerin, seçmenin kararına yansıyacağı anlaşılıyor. Bu açıdan bakıldığında, CHP ile başlayan MHP ile devam eden muhalefetin seçim vaatlerinin, seçmen davranışları üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı merak konusu. HDP'ye bu seçimde yüklenen rol ise çok farklı... Muhalefetin seçmendeki karşılığı ne kadar ölçülebilirse, AK Parti'nin verdiği teminatlar daha iyi anlaşılabilir.

***

CHP'nin, yüksek tempoda başlattığı ve üst perdeden sürdürdüğü seçim propagandasının gücü giderek azalıyor. Kampanyanın değişik aşamalarının iyi planlanmadığı, iki ay boyunca yapılacak monoton bilgilendirme ve vaat bombardımanı ile netice alınmasının hedeflendiği görülüyor.
MHP'nin
, "taklit edilmesin" diye son ana dek beklettiğini söylediği rötarlı seçim beyannamesinin toplumsal ilgi uyandırmadığı bir gerçek. Beyannameye emek veren teknisyen ekibi biliyoruz. CHP'ye göre daha dürüst hesap yaptıklarını da tahmin ediyoruz. Ama bu çaba, MHP'nin genel algısını değiştirmiyor. Yani... "Sadece Kürt milliyetçiliğinin panzehiri" kabul edilen MHP kimliği, sosyal ve ekonomik vaatlerini gölgeliyor.
Geriye kalıyor HDP. Allah aşkına biri çıkıp, matematiksel yaklaşımla ortaya koysun. Acaba, HDP'ye oy vereceğini söyleyen seçmenin yüzde kaçı, vaatlerinin farkında. Büyük çoğunluğu için vaatler öncelikli değil. HDP, sadece AK Parti karşıtlığı ile konsolide olan cephenin, konjonktürel siyasi enstrümanı. HDP'ye gidecek oylarla AK Parti ne kadar zayıflarsa, buradan yeni oyun kurgulamak üzere bekleyen iş ortaklıkları söz konusu o kadar.
***

Peki, ya AK Parti?
Kurumsal kapasitesi ve organizasyonel kabiliyeti ile sürdürdüğü seçim kampanyası, iktidar yıpranmışlığına rağmen AK Parti'yi seçmen nezdinde, "istikrar" çizgisinde ayakta tutuyor. Ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda çıtayı çok yukarı çekmesi bu seçim öncesinde AK Parti'yi de zorluyor. Yeni Türkiye idealini, Başkanlık sisteminin gerekliliğini anlatma ve ikna etme noktasında bu zorlanma belirgin şekilde hissediliyor. Oysa sadece kazanımların korunması değil, kritik eşiğin aşılması için Türkiye'de köklü sistem değişikliğine ve yeni anayasaya ihtiyaç olduğu aşikar. Yoksa, seçmenin hayallerin peşine takılmayacağı, gerçeklere oy vereceği şimdiden belli oluyor. Muhalefetin vaatlerinin iktidara karşı, "Onlar şunu veriyor, siz ne vereceksiniz?" tarzı pazarlık unsuruna dönüştürüldüğü de görülüyor. Lakin... Bu seçimde mühim olan, hukuk sistemini güven veren tarzda inşa edecek, ekonomiye sınıf atlatacak, idari sistemi yeniden inşa edecek neticeye ulaşmak!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA