Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Bağımsız politikacı

Başbakan'ın İTO'daki toplantıda "Merkez Bankası döviz rezervini en az 100 milyar dolara çıkarmalı" sözü, "bağımsız" Başkan'ı nihayet "açıklama yapmaya" zorladı.
Büyüyen ekonomi, gerileyen işsizlik ve düzelen pek çok göstergenin yanında ihracatın "kur tümseği" öteden beri tartışma konusu oluşturuyordu. Başbakan'dan gelen son "hatırlatma" karşısında Durmuş Yılmaz'ın bir şeyler söylemesi gerekiyordu. Nitekim TİM'deki toplantı, açıklama beklentisiyle de denk düştü.
Ancak Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamaları, piyasaların hiçbir beklentisini karşılamadığı gibi kafaları daha da karıştırdı.
İhracatçı "aldığı nasihat" ile nasıl bir kur koridoru izleyeceğini anlayamadı. Aşırı değerli Lira'dan mustarip kesimler, "dalgalı kurda devam" ama daha gerçekçi kur konusunda bir politika değişikliği hissedemedi. Öncelikle "en az 100 milyar dolar olmalı" tespitine verdiği cevap, ülkenin para politikasını yönetmekten sorumlu Durmuş'un, "politika" yaptığını gösteriyor.
Dediği; "100 ya da 120 milyar dolara yükseltsek de kur artmayabilir" cümlesi, akla şu soruyu getiriyor: Başkan, ne yapmak istiyor?
Eğer "beklenti yönetimi" ise, bunun yerine piyasalarda ve kafalarda daha yetkin MB yönetimi beklentisi oluşturduğu apaçık ortada.
Bağımsız Merkez Bankası tamam da...
Bu kurumdan piyasalara vizyon verecek, gelecek güvencesi oluşturacak, bakışları, kısa ve orta vadeden uzun döneme yöneltecek bir "rahatlamayı" kim yapacak?
Bunu FED'den bekleyemeyiz. O, Amerika'ya bakıyor.
Bizim kendi Merkez Bankamız, kalkınmamızı desteklesin diye var zaten.
Para politikası yerine politika yapan bir başkan; ama bağımsız(!)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA