"Başbakan'ın yerli otomobil üretimi için TÜSİAD'daki önerisi, gerçekten üzücü ve kaygı vericidir..."
Bunu bir kahve sohbetinde herhangi biri söylese; "toplumunu küçümseyen müstemlekeci kafa" diyerek geçiştirir, "yurdum insanı..." alaycılığına yorardınız.
Fakat bunu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran söylüyorsa, "durup düşünürsünüz."
Hatta benim gibi "Devrim, Karakurt, Anadol" başarısızlık öykülerine üzülen biriyseniz; "kanınız donar."
Acaba yanlış mı anladım diye birkaç kaynaktan kontrol ediyorum. Ne yazık ki değil; "Başbakan'ın açıklamalarını şaşkınlıkla izledik. TÜSİAD üyelerine (birleşin de bir yerli otomobil fabrikası kurun) dedi. Tabii Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmek, bakkal ve belediye yönetmek gibi ele alınmamalı.
Sayın Başbakan'ın, Türkiye'nin temel sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri gerçekten son derece kaygı verici."
Peki Umut Oran'a bir soru; "Türkiye'nin kendi otomobilini üretmesi, sizi neden bu kadar kaygılandırıyor?"
Kendi markamızla ülkemiz ve dünya yollarında dolaşıyor olmamızın neresi "üzücü" acaba?
Aslında bu; CHP'nin genetik kodlarında var. İlk Türk uçağını yapan Nuri Demirağ'dan da "kaygılanmış" ve hayatını söndürmüştünüz.
Yetmedi; Devrim otomobilini aşağılayıp, toprağa gömen de sizdiniz.
Karakurt adlı ilk Türk lokomotifini yapan 23 mühendisin "üzücü" kaderini de siz kaleme almıştınız.
Kendi markasını yaratmış, küresel arenada söz sahibi bir otomotiv endüstrisinin CHP'yi bu kadar "kaygılandırması" anlaşılır gibi değil.
Üstelik beyanın sahibi, genel başkanlığa da aday olmuş bir CHP'li...
Asıl kaygılanmamız gereken de sanırım budur.