Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Şeytanlık yapma!

Halka açılma sürecinde Sergey ve Larry, başında oldukları Google için, bütün internet kullanıcılarını kapsayan sosyal paydaşlarına yönelik bir strateji geliştirdiler: "Şeytanlık yapma!" Anlatmak istedikleri, "ne vaat ettiysen onu ver" idi ve "arama sonuçları arasına istenmeyen siteleri sıkıştırarak para kazanmayı deneme" güvenini yaratmaktı.
Bundan 15 yıl öncesinde Microsoft, benzer bir yaklaşımın, "anlaşma yaparken adil ol" ilkesinin peşinden gidiyordu. Daha pek çok dünya devi şirket, müşterisini dolandırmanın ayıp, ortağına kazık atmanın "geri zekâlıca" olduğu prensibiyle hareket ediyor. Hele ki bu ortak, sizin hisse senedinizi almış, küçük ortağınız ise... Peki bunun pratikteki "denetimi" nasıl olacak? Şeytanlık yapma deklarasyonun dahi olsa, birinin "küçük ortağını" dolandırmadığından, "halka açık hisseler üzerinden" paydaşlarına kazık atmadığından emin olmanın yolu "bağımsız yönetim kurulu" üyeliği prensibi... Şimdi buna itirazlar var ve özünde "şirketlerimiz yabancıların eline geçecek" korkusu yatıyor.
Burada "yabancı" denileni, dış mihrak filan sanmayın. Aslında "parayı halk versin ama ne yaptığımıza karışmasın" denilenler. Yani küçük ortaklar. Yani hisse sahibi halk...
Halka açık isen ve "parayı veren düdüğü çalamıyorsa" burada sorun var demektir. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tespit, seçim ve atanmasındaki detayları tartışalım. Ancak bağımsız yönetim kurulu üyeliği yaklaşımını reddedip "şeytanlık" yapmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA