Bir ülkenin meşruiyetine kim karar verecek? Hangi ülke var olacak, hangisi yok... Bunun kıstası ne?
Elbette, o an, o ülkede yaşayan halk, o ülkenin yönetimine ve yöneticisine karar verir. Halk, milletin bir halidir. Büyük gelenekten gelen milletler, kararlarını, o an halkın kararlarına indirgemez, geleneklerine bırakır.
Bu yüzden yaşadığımız coğrafyaya bakınca aklım karışıyor. Çünkü çifte standart almış başını gidiyor.

Bahreyn'de ayaklanan Şii'lere karşı, iktidarı korumak isteyen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği'ne (BAE) ait askerler müdahale ediyor. ABD ve AB, demokrasi adına bu hareketi destekliyor.
Nedense aynı blok, Libya'da halk ayaklanmasını bastırmak ve Kaddafi'yi devirmek için asker gönderip her yeri bombalıyor...
Böyle yaman bir çelişki nasıl açıklanır?
***
Bu bir tercih...
Bunun adı da demokrasi filan değil...
Demek ki, bu coğrafyada "enerji bazlı bölgesel tercihler" destekleniyor. ABD, yıllardır beş ülkeyle hesaplaşma içinde...
Afganistan'da enerji için koridor oluşturdu. Halkın durumu içler acısı. Irak'ta Saddam gitti, 1.2 trilyon dolar harcandı. 2 milyon insan hayatını kaybetti. İran ortada. Libya'ya füze yağıyor. Kuzey Kore'yi bir yana bırakın, bölgede geriye problemli tek bir ülke kalıyor, o da Suriye.
***
Yakın coğrafyada düşman bertaraf ediliyor. Enerji müttefiklerine uymayan her ülke oyun dışına itiliyor.
Zaten Başkan Obama iktidara gelince, Bush'un Savunma Bakanı Gates'i değiştirmedi. Bu, ABD'nin uluslararası savunma politikalarının değişmeyeceğinin de göstergesiydi. Power Game yani büyük oyunda sona yaklaşıyoruz... Game Over yani oyun, bir farkla bitiyor!.
Eskiden düşman dövülürken kadife eldiven giyilmezdi. Şimdi kadife eldivenle yumuşak yumuşak dövülüyor.
***
Türkiye'nin Kuzey Afrika'ya yaptığı ihracat, geçen ay yüzde 30 düştü. 5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğimiz bölge elimizden kayıp gidiyor. Bomba atanlar petrolün peşinde, biz ise alacağımızdan bile ümitli değiliz.