Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Bu restoranlar cep yakıyor

Her ülkede olduğu gibi, bizde de, tüm iyi ve pahalı restoranlarda yemek yemiş kişiler var. Bunlar artık dünya ligine çıkmaya hazır, belki de çoktan çıkmış kişiler. Küçük bir araştırma yaptım. Dünyada pahalı restoranlar iki farklı kategoride. Bunlardan ilki, normal fiyatlı restoranlarında, tek bir yemeğe çok abartılı fiyat biçenler. Örneğin Londra'daki Bombay Brasserie, 'deniz ürünleri hazinesi' anlamına gelen Samundari Khazana adlı bir yemek yapmış. İskoç ıstakozu, beyaz trüf, beluga havyarı, safran ve bol miktarda altın varak ile yapılan bu körili deniz ürünleri tabağına tam 3 bin 200 dolar istiyor. Las Vegas'taki Mandala Bay otelinin Fleur de Lys adlı restoranında da benzer bir yemek var: Fleurburger 5000. Kobe sığırı kıyması, kaz ciğeri ve siyah trüflü bir sosla hazırlanan, yanında kızarmış patates ve tane trüflerle servis edilen bu hamburgerin fiyatı da 5 bin dolar. Az daha unutuyordum; fiyata bir şişe 1995 rekoltesi Petrus şarabı da dahil. Restoranın sahibi bir yılda sadece altı kişinin bu hamburgeri ısmarladığını söylemiş. Çok paranın yanı sıra bir o kadar da yemek kültürüne sahip kişiler daha farklı mekanları tercih ediyor. Amerika ve Avrupa'da en pahalı restoranlarda iki kişinin ödeyeceği para şarap hariç 900 ile 1000 avro arasında. Davetli olarak gittiğim Kopenhag'daki dünyanın en iyi restoranı Noma'da içkiler dahil kişi başı 500 avroya yakın para bırakmıştık. Amerika'daki en pahalı restoran New York'taki Masa gibi görünüyor. Kaynaklarda, Japon şef patronunun adı verilmiş bu restoranda iki kişinin 1300 dolara karnını doyurabileceği belirtilmiş.

20 METREKARELİK RESTORAN
Sanırım rekor Tokyo'nın Ginza semtindeki Mibu adlı restoranda. 20 metrekarelik bir odada sekiz kişiye servis yapılan bu özel kulüp-restoranda sadece üyeler ve konukları yemek yiyebiliyor. Menü yok; şef Ishida önlerine ne koyarsa onu yiyorlar. İki kişinin 1600-1700 dolara karnını doyurduğu bu çok özel restoran için moleküler gastronominin büyük ustası Ferran Adria "Avrupalı şefler elleriyle, duyularıyla, beyinleriyle, hatta sevgiyle yemek yaparlar; Ishida ise yemeğe ruhunu katıyor", demiş. Sakın bu yazıyı, kötü pişirilmiş, ter kokulu garsonun servis yaptığı son derece sıradan yemeklere kişi başına 200 liradan fazla hesap isteyen restoranlarımızı haklı çıkarmak için yazdığımı sanmayın. Sonradan görmeler için hamburger ve altın yaldızlı yemek yapanlar bir yana, mutfağın büyük ustalarının çok özel yemekleri bu fiyatları hak ediyor, parası bol olanlar da onların hakkını veriyor; benim gibi bu bilgileri aktaran züğürtlerin ise olsa olsa çenesini yoruyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA