"Bu gidişle pek de uzak olmayan bir gelecekte Amerika'daki, Avrupa ülkelerindeki Müslümanlar çocuklarına babalarının isimlerini koymaya korkacaklar..."
Bu cümleler hükümetin çok önemli bir üyesine ait. Ve son derece doğru bir tespit.
Dünyanın ne denli tehlikeli bir ortama doğru sürüklendiğini görmek için son günlerdeki gelişmelere bakmak yeterli.
Samuel Huntington'un o ünlü "Medeniyetler çatışması" kehanetini gerçekleştirmeyi hedef olarak belirleyen El Kaide, Irak'tan sonra Rusya'da da cephe açtı.
Geçenlerde Çeçen savaşçılara bağış toplayan bir örgütün (Benevolens International Foundation) Saraybosna'daki şubesine yapılan baskında bir belge ele geçirildi. Belgede Usame Bin Ladin'in tek cümlelik talimatı yazılıydı: "Rusya'ya saldırmanın zamanı geldi."
Ardından Ruslar bir operasyonda ölü ele geçirdikleri Çeçen teröristlerden Özbek Rahimov'un üstünde bazı notlar buldular. Rahimov, Aslan Maşhadov'un yönettiği bir grubun üyeleri arasında Muhammed İslambuli ve Mustafa Hamza adlı iki Mısırlı'nın da bulunduğunu anlatıyordu. İki Mısırlı, El Kaide'nin iki numaralı lideri Eyman El Zevahiri'nin (o da Mısırlı) yakın çevresinde yer alıyordu.
Muhammed İslambuli, 6 Ekim 1981'de Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ı bir askeri törende öldüren timin şefi Halid İslambuli'nin kardeşi. İdama mahkum edilip asıldı.
Pakistan'dan Rusya'ya
İşte o Halid İslambuli'nin adını taşıyan ve El Kaide'ye bağlı olduğu kesinleşen terör örgütü bir hafta içinde iki Rus yolcu uçağını düşürüp 90 kişinin ölümüne yol açtı, Moskova'da bir çarşıya intihar bombacısı gönderip 10 can aldı. Rus yetkililer, Kuzey Osetya'da okul basıp yüzlerce kişiyi rehin alan teröristlerin arasında da "yabancılar"ın bulunduğunu belirlediler. Cephenin genişliğini göstermek için ekleyelim: İslambuli Tugayları adını ilk kez, temmuz ayında Pakistan Başbakanı Şevket Aziz'e suikast girişimiyle duyurdu.
"El-Kudüs-El Arabi" gazetesi iki hafta önce bir dönem Usame Bin Ladin'in koruması olan Nasır Ahmet El-Bahri adlı bir Yemenli'nin açıklamalarını yayınladı. El-Bahri, "El Kaide'nin amacı ne" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Örgütün kuruluşundan bu yana tek bir amacı var; ABD ile İslam dünyası arasında çatışma çıkarmak. Usame Bin Ladin bize sık sık 'Örgüt olarak 11 Eylül benzeri saldırıları sık sık tekrarlamamız mümkün değil. Ama ABD'yi İslam halklarıyla çatıştıracak eylemleri kolaylıkla başarabiliriz. Hedefimiz de bu olmalı' diyordu..."
Avrupa'da travma
Irak'ta iki Fransız gazetecinin rehin alınmasının (bu yazıyı kaleme aldığımız saatlerde akıbetleri hâlâ belirsizdi) pek uygun bir deyim değil ama bir "yararı" oldu: İslam dünyasının bu tuzağı görmesini sağladı.
Hamas'dan Müslüman Kardeşler'e kadar silahlı-silahsız tüm örgütlerin panik içinde Fransız gazetecilerin serbest bırakılması çağrıları yapmalarının nedeni bu.
Suudi Arabistan'dan Fas'a kadar tüm Müslüman ülkelerin ulemalarından ve Avrupa'daki Müslümanlar'ın temsilcilerinden yükselen kınama mesajları da bu korkudan kaynaklanıyor.
Çünkü bir uzmanın, Paris-VII Üniversitesi öğretim üyelerinden Fethi Benslama'nın belirttiği gibi, "Batı'daki Müslüman topluluklar için bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."
Ve ne yazık ki, hiçbir günahları olmadığı halde bu travmadan Avrupa'daki Türkler de etkilenecek.
