Haftalar önce Caner Eskişehir'de sözüm ona küfürden oyundan atılmıştı. Ve küfür de 'ULAN'dı. Üstelik daha sonra bu lafı Caner'in değil, Eskişehirsporlu bir futbolcunun söylediği ortaya çıktı. Dün geceye bakıyoruz. Gökhan Gönül, 15 metreden hakemin yüzüne bakıp göstere göstere ağır bir küfür etti. Ama o oyundan atılmadı. İşte Türk hakemliğindeki çarpıklık burada. Birinin yüreği yetmiyor, bir diğeri ise "Sağır duymaz, uydurur" misali adam atıyor.
Fenerbahçe dün gece ikinci yarıdaki oyunuyla maçı kazandı. İlk devreye bakıyoruz, iki gol var ama yine de pozisyon çok az. Her iki takımın santrforu da ileride yalnızları oynuyor. Ancak ikinci yarı Fenerbahçe, sağdan soldan gelip son bölümde de olsa maçı kurtarmayı bildi. Maçı kurtaran adam Marsilya'da olduğu gibi yine wBekir'di. Aslında Bekir günbegün Fenerbahçe'ye adapte oluyor.

KRASİC DEĞİŞİKLİĞİ DOĞRU
Aykut Kocaman'ın bu tür iç saha maçlarında Meireles, Topal ve Cristian'ı niye bir arada oynattığını anlayamıyoruz. Hem üretkenlik azalıyor hem de tempo düşüyor. Ama ikinci yarının ilerleyen dakikalarındaki Krasic değişikliği doğru. Hem şimdiye kadar çoktan kazanılması gereken Krasic, yavaş yavaş oynamaya başlıyor hem de ne olursa olsun hücuma bir haraketlilik geliyor. Volkan bugünlerde iyi değil. Bildiğimiz ve bilmediğimiz bir problemi var. Onun kalitesinde bir kaleci, Belediye'nin golünü yememeliydi. Daha doğrusu serbest vuruşta topu sektirmesi ve Webo'nun tamamlamasına izin vermesi Volkan'a yakışmadı. Ama Ne olursa olsun bu tür maçları kazanmak şampiyonluk yarışında her takım için olduğu gibi Fenerbahçe için de çok önemli.
Gelelim Hakem Süleyman Abay'a... Gökhan Gönül'ün küfürünü duyup da atamaması, Türk hakemliği adına affedilir gibi değil. Ayrıca bir yan topta Volkan yumruğu topa vuracağına Webo'nun kafasına vuruyor. Bu da penaltı olmalıydı.