Dün akşamki karşılaşmada her iki takım da oynamak istedikleri oyun pasa dayalıydı. Hangi takım topa sahip olduysa savunmadan başlayıp pozisyon üretmek için aradıkları yol pastı.
Evet futbolda pas önemli bir olgudur. Ama bunu çabuk yani etkili ve tempolu yapmalısınız. Dün akşamki gibi böylesine yavaş olduğu zaman pozisyon bulmak imkansız gibidir, sadece şansa kalır. Bunun örneğini net şekilde izledik. 2 gole de baktığımız zaman; hiçbir futbol becerisinin olmadığı 2 duran toptan, kendi kalesine yapılan saçma sapan vuruşlarla goller oldu.
Mersin İdman Yurdu 'Benim oyun felsefem pas' diyor ama bunu sonuca götürebilmek için pas ile mesafe kat etmesi lazım. Dünkü maçta bu üretkenliği gösteremediler.
Bu karşılaşmada hiç olmadı diyebiliriz. Trabzonspor da aynı oyun anlayışındaydı. Haftalardır Trabzonspor'u attığı gollerle taşıyan Burak Yılmaz, oyuna ağırlığını koyamayınca pozisyon üretmekte çok eksik kaldı. Hep söylüyoruz lig maratonunda sadece bir oyuncuya endeksli kalınırsa yani çeşitlilik sağlayamazsanız işiniz çok zor.

İKİ YENİ TRANSFERE DİKKAT
Trabzonspor'un savunmasındaki iki yeni transfer takıldı gözüme. Celustka ve Cech. Yeni oyuncular aldığınız zaman insan fark yaratması gerektiğini düşünüyor. Ama her iki oyuncu da bu verimlilikten çok uzaktaydı.
Sanki savunmada Serkan'ı kullanıp Adrian'ı oyuna sokmak Trabzon'a daha çok oyun zenginliği getirecek düşüncesindeyim. 11.hafta oynanırken lige baktığımızda bütün karşılaşmalarda fark yaratmadan oynandığını görüyoruz.
Hakikaten çok denk maçlar oynanıyor. Bu olumlu mu? olumsuz mu? değerlendirmek çok zor ama sonuçları önceden tahmin edilemediği bir gerçek. Trabzonspor için diğer bir kulvar olan Şampiyonlar Ligi'ndeki İnter maçı ise lige kıyaslandığında çok gerçek bir oyun olacak.