Dört gün öncenin Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde kazanan da, kaybeden de bu hafta kazandı. Galatasaray'ın özgüveni gelirken, Fenerbahçe ise derbideki yanlışlarını bir kenara bıraktı. Sarı-lacivertliler, Bursa'da maça formda bir Stoch'la ve net bir santrfor olan Semih ile başladılar.
Orta sahaların kolay geçildiği oyunun ilk 15 dakikalık bölümünden sonra devrenin sonuna kadar kontrolu eline alan bir Fenerbahçe izledik. Semih, oyun boyunca tam istediği performansı yakalayamasa da, haftalardır özlediği golü bularak ligin geri kalan bölümü için Aykut Kocaman'a Bienvenu ile olan forma yarışında "Ben buradayım" mesajını gönderdi.

SAHANIN EN İYİSİ GÖNÜL'DÜ...
İkinci devrede Bursaspor'un tempoyu arttırıp pozisyon bulma isteği, Fenerbahçe'nin de topa sahip olarak oyunu dengeleme isteği vardı. Aslında Bursaspor 25-30 dakikalık bölümde baskı anlamında bunu başardı. Fenerbahçe'yi geriye doğru itti. Ancak bunu beceriyle pozisyona dönüştürme konusunda çok yetersizdi.
Oyun Fenerbahçe'nin istediği gibi oynanmaya başladı. Kısa süre içinde Stoch'un golü geldi. Haftalardır kötü oynayan, ama dün bana göre sahanın en başarılı ismi olan Gökhan, hem çizgiden çıkardığı topla hem de ikinci goldeki katkısıyla skoru belirledi.
Aykut Kocaman 90 dakikayı şöyle bir gözünün önüne getirdiğinde, skoru bir kenara bırakın, bulduğu sekiz gol pozisyonunu ve kalesinde verdiği iki pozisyonu görecek. Maçın özetine böyle bakarsak sadece skorda değil, oyunun galibi de Fenerbahçe idi.
Bursaspor penceresinden bakınca da, bu kadroyla bu sezon başarı hayallerinin gerçeğe dönüşmesi çok ama çok zor görünüyor.