Türkiye, AK Parti dönemine kadarki süreçte parmakla sayılabilecek kadar az sayıda önemli spor organizasyonuna ev sahipliği yapmıştı. Hatırladığım en büyük organizasyon 1971'deki Akdeniz Oyunları idi. Sonrasında arada bir Avrupa ve Dünya Şampiyonaları yapılsa da bunlar genelde halter, güreş ve boks gibi sporlarda düzenlendi. Akıllardaki en son büyük organizasyon 2001'deki Avrupa Basketbol Şampiyonası idi.
Önemli bir spor organizasyonunu almakta ülkenin siyasi ve ekonomik gücü kadar, ülkeyi yönetenlerinsportif vizyonları da önemli. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sporun içinden gelen bir kişi olması ve yapılacak her büyük organizasyona devletin tüm olanaklarını sunması sonucunda Türkiye, cumhuriyet tarihinde görülmedik biçimde (hem önem hem de yoğunluk olarak) peş peşe spor organizasyonlarını sekiz yıl içerisinde üstlendi. Şampiyonlar Ligi finali, UEFA Kupası finali, Dünya Basketbol Şampiyonası, Üniversiade Yaz ve 2011'de Kış Oyunları, Gençlik Olimpiyatı... Bunlar sadece önemli organizasyonlar değil, ülkemize ciddi tesisler kazandıran etkinliklerdi. Bunlar dışında Kayseri, Rize, Kasımpaşa, Şanlıurfa statları yapıldı. Sırada ise Bursa, Konya ve Afyon var.
BAŞBAKAN MİSAFİR DEĞİLDİ
Görkemli Türk Telekom Arena'nın da ambiansı muhteşem. Sayın Erdoğan, sporu sevmeyen bir başbakan olsa ve yatırımını sadece siyasete yapsaydı, Türkiye bu tür organizasyonlarla ve bu tesislerle tanışamazdı. Siyasi görüşünüz Sayın Başbakan ile uyuşmayabilir. Sandıkta oyunuzu atmayabilirsiniz.
Ama ben bir spor adamı olarak, Başbakan'ın spor alanındaki hizmetleri ve verdiği destekleri alkışlarım; bunları inkar edenleri de ağır eleştiririm.
Spor aşığı bir Başbakan'a TT Arena'da gösterilen tepkileri kınıyorum. Her ne kadar misafire yapılmış bir saygısızlık olarak gösterilse de, ben Başbakan'a misafir gözüyle bakmıyorum.
O, TT Arena'nın sahibidir. Yapılan, ev sahibine yapılmış bir saygısızlıktır. Ama bu saygısızlığı da Sayın Başbakan'ın dediği gibi tüm Galatasaray'a mal edemeyiz. Her toplumun içinde çürük elmalar olabilir. Benim gibi sağduyulu Galatasaraylılar ve Galatasaray camiası, Başbakan'a şükran borçlu olduklarının bilincindedirler.
