Türkiye'nin en iyi haber sitesi
LEVENT TÜZEMEN

Aslan'ın ruhu farklı

Galatasaray, Fenerbahçe galibiyetinin yarattığı moral ve özgüvenle Trabzon'da kazandı. Maçın başında Elmander'in ekseni etrafında dönerek "mermi"yi andıran bir şutla attığı gol Galatasaray'ın oyunun kontrolünü eline geçirmesini sağladı. Fatih Hoca'nın Fenerbahçe'ye karşı sahaya sürdüğü Elmander-Baros ikili forvetinden Şenol Hoca'nın etkilendiği çok barizdi. Bir takımı başarıya hem oyunun defansif hem de ofansif yönünü oynayabilen top tekniği yüksek, oyun zekası üst düzeyde futbolcular götürür. Şenol Hoca'nın daha önce hiç denemediği, Adrian-Burak-Henrique-Halil dörtlüsünü bir arada oynatması "kazanmak için" görüntüsü verse de tamamen bir fanteziydi.
Galatasaray'ın bu sezon taktiksel ve zihinsel anlamda iki ayrı ruhla oynadığını görüyoruz. Türk Telekom Arena'da Galatasaraylı oyuncular yüksek tempolu, agresif, önde basan rakibi bunaltan ve coşkulu oyunu tercih ediyor. Herkes Trabzon'da Fenerbahçe maçındaki gibi bir Galatasaray bekliyordu. Ama deplasmanlarda bu Galatasaray'ı göremeyiz. Çünkü Galatasaraylı oyuncular deplasmanda telaş yapmamaya özen gösteriyor.
Trabzon'da da oyunun direksiyonu ve vitesi Galatasaray'ın elindeydi. Ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı Galatasaray'daki bu farklılık savunma ve hücumu takım halinde yapmaktan kaynaklanıyor. Ben Galatasaray'ın bu "ruh" farklığını üç günde bir yapılan maçlara bir "ayar yapıldığı" olarak görüyorum.

SON 30'DA RAKİBE SAYGI...

Hakan Balta-Eboue ikilisi pozisyon hatası yapmadığı gibi topu kullanırken sakin, hücuma çıkarken kontrollüydü. Ujfalusi-Semih göbekte rakiplerini kaçırmadı; hem yüksek hem de ilk toplara doğru zamanlamayla bastı. Melo bazen riskli davranırken genelde savunmadan topla çabuk çıkıp hücuma derinlik kazandırdı. Selçuk için ıslıklar altında oynamak zordu ama hiç sinirlenmedi. Kendisine yapılanlara attığı enfes frikik golüyle yanıt verdi.
Elmander yine çalışkan ve özveriliydi. Kazım ve Baros sırıtan oyunculardı.
Bu ikili, fizik güç yetersizliğinden olacak, çok top kaybettiler. Emre Çolak çok çalıştı ancak duvar pası yapma konusunda cesaretli olmalı.
Zokora'nın atılmasından sonra Galatasaray'ın Trabzon üzerine gitmemesi sürekli pas yapması maçın "ağır çekim"e dönmesi tamamen futbolcuların "rakibe saygı" psikolojisiyle ilgiliydi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA