Bir kulüp başkanı etrafına toplanan genç gazetecileri "Herkes haddini bilecek" diye tehdit edecek ve başta Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD), etkin, saygın tek kalemin gıkı çıkmayacak..
Mesleğin namusunu, amatör bir yazar, Ünal Özüak kurtardı dünkü Takvim'de..
"Herkes haddini bilecek.. Denizi görmeyen kendi sidiğini sel zanneder. Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.." dedi, o başkana..
15 Ekim'deki Cumhurbaşkanlığı kupası öncesi bir kaşık suda fırtına yaratarak Efes Pilsen'i masada dağıtmaya, Avrupa Şampiyonasında hezimete uğrayan Fener Hocası Tanyeviç'i savunmak için eleştirenleri tehdide kadar işi vardıran Aziz Yıldırım bilmeli ki, haddini en evvel bilmesi gereken, kendisidir.
Bu ülkede, yasalar dışında, kimsenin kimseye, hele de özgür medyaya had bildirme hakkı yoktur.
Nasıl bildireceksiniz mesela benim haddimi Aziz Bey?.. Rüştü'ye ve Mustafa Denizli'ye bildirdiğiniz gibi mi?. Emrinizdeki sitelerde anama ve babama sövdürdüğünüz gibi mi?.
Hodri meydan!..
Beni üzen TSYD'nin tavrı.. Ama şaşmıyorum. Rahatça Avrupa Şampiyonu olacağımız bir turnuvadan, beş maç üst üste kaybedip sekizinci çıkmamıza teşekkür eden kişi, ne yazık ki, sadece Hürriyet'in spor müdürü değil, TSYD'nin de başkanı..
Sizin ve kurduğunuz federasyonun istediği "Haddini bilen" adam işte aynen böyleleri..