Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yalçın Tura, Karacaoğlan'ı anlatıyor..

Sevgili Yalçın Tura'dan "Karacaoğlan Operası" yazım üzerine bir mektup aldım.. Üstad eleştirimi yanıtlıyor.. Aynen sunuyorum.

* * *

Öncelikle, zahmet edip Antalya'ya geldiğin, sonra da güzel sözlerin ve değerli eleştirilerin için en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Birkaç noktayı belirtmekte yarar görüyorum:
Bilinen "Opera süreleri" ne bakılırsa "Karacaoğlan"ın hiç de fazla uzun sayılmaması gerektiği görülecektir. Uzunluk elbette izafidir. Seyredende bıkkınlık uyandırıyorsa, bir saatlik, hatta daha kısa bir temsil bile uzun sayılabilir.
Halk ezgileri kullanmadım, ama, müziğimin hemen tamamı halk ezgileri üslubunda. Sadece, en başta, on oyunda, "Ben meylimi üç güzele düşürdüm" ezgisini, 3 sesli erkekler korosu için düzenlenmiş biçimiyle sunuyordum. Onu da rejisör çıkarttı. Folklordan doğrudan doğruya yararlanmayı değil de, o üslupda yeni ezgiler yaratmayı tercih edenlerden, sadece halk ezgilerini çok seslendirmeyi biraz "ucuz bestecilik" sayanlardanım ve gerekmedikçe bu yolu pek kullanmam.
Sadeddin Kaynak'ın "Elif" şarkısını kullanmam mümkün değil, mirasçıları telif hakkı davası açarlar.
Ayrıca, halk ezgileri üstüne kurulu, kısa bir temsil de bence, "Karacaoğlan" opereti olur, operası değil.
Benim "Elif" aryama gelince, operanın çeşitli bölümlerinde duyulan "Elif" leitmotiv'i ondan doğuyor ve de bence, Kaynak'ın şarkısından da daha kötü sayılmaz. (Kaynak'ın çok sevdiğim usta bir besteci olduğunu ve Karacaoğlan'ın şiirleri üzerine bestelenmiş çok güzel şarkıları bulunduğunu da belirtmek isterim.) Yeniden teşekkürlerim ve en iyi dileklerimle..
Yalçın Tura.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA