Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Opera, şehirde.. Aida Açık Hava'da..

OPERA oynayacak orkestra çukurlu tek salonu olmayan İstanbul'da Opera Festivali var, iyi mi?.
Dünya Kupası bitti de, nihayet Açık Hava'ya gidebildik.. Aida.. Dört perde.. Her perde arası da 20 dakikadan fazla.. Dekor değiştirmek kolay değil. Bir saat da o.. 9'da oturduk o iğrenç sandalyelere.. Kalktığımızda ertesi gün olmuştu, sabah yaklaşıyordu.. İki falan.. Ama hâlâ Opera seyircisi oradaydı.. Salonu olmayan kentin seyircisi var..
Parantez açalım mı?.. AKM bu yıl da açılmıyor, heveslenmeyin. Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKM'nin açılmasını istemiyor. Başta Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, her sorumlu onun sorumlu olduğunu söylüyordu. Bu sütunlarda defalarca yazdık. "Doğru mu" diye sorduk. Konuşmaya ne kadar bayıldığını ve nasıl korkusuz konuştuğunu herkesin bildiği Başbakan AKM konusunda ısrarla susuyor.. Sükut ikrardan gelir. AKM'nin tadil edilip açılmasını istemiyor. Yani bu kış da opera, bale yok.. Bu kış da "Tükürürüm böyle sanata" diyenler bayram edecek.. Kapa parantez..
Aç parantez bir daha.. Saat 23.59!.. Yani vakit tamam!.. Ama daha üçüncü perde başlamamış. Daha yarısındayız Aida'nın.. Şimdi, iki gün evvel, hem de saat on gibi, elinde desibel aleti, Arena konserini basan Çevre Müdürümüz gelirse ne olacak?.
Bakan bas bas bağırıyor ya "23.59'da 23.59" diye..
Gelmedi, üstün başarıları (!) sayesinde son baharda Müsteşar olacağı söylenen sempatik müdür.. Açık Hava'nın büfelerinde alkol değil, kola satıldığından zahir.. Meselenin müziğin desibeli değil, o desibelin kaç derece alkolle tüketildiği olduğu daha nasıl anlatılabilir?..
Neyse..
Aida, Ankara Opera ve Balesi'nin yapımı.. Konuk yönetmen Vincente G. Travaglini sahneye koymuş.. Özellikle de kalabalık sahnelerde görsel bir şölen yaratmayı başarmış.. Onca saat ilginin dağılmamasını bu görsellik sağlıyor, Verdi'nin müziğinin yanında.. Savaş Camgöz'ün dekor ve kostümlerinin de hakkını vermek lazım, görsellik deyince.. Ve de balenin.. O da konuk Sergei Tracenko'nun koreografisini yapıp, yönettiği hele de ikinci perdedeki danslar fevkaladeydi. Çocukların dansına ayrıca bayıldım.
Rengim Gökmen'in yönettiği orkestra harikaydı. Müziğin hakkını hem de nasıl verdiler. Aida'nın simgesi o ünlü Zafer Marşını çalan iki trampetçiyi ayrıca kutlamak isterim. Opera şehirde ama, ne yazık ki, ayrıntılı bir program hazırlanmamış.. Ne balerinleri öğrenebildim, ne müzisyenleri..
Sahnedekilerden ikisi müthişti. Ramfis'te Tuncer Kurtoğlu ve Amonasro'da Eralp Kıyıcı.. Hak ettikleri alkışları da aldılar..
Efe Kışlalı'dan çok daha duygusal bir Celeste Aida beklerdim.. İlk kez dinlediğim Sim Tokyürek adından çok bahsettirir gelecekte..
Koro da iyiydi.. Ama Aida'nın koroları ünlüdür. "İyi" olmak yetmez. Seyirciyi koltuklarından fırlatacak bir coşku yaratmalıydılar..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA