Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Hummalı yol çalışmaları ülkemizin her tarafında sürüyor. Şehirlerarası yollardan bahsediyorum.. Son yapılanların kalite açısından ötekilerden daha iyi olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Çift yönlü trafikte kazaların, dolayısıyla ölümlü vakaların, yaralanmaların azaldığını resmi istatistiklerden öğreniyoruz. Benim yapılmakta olan yollarla ilgili bi gözlemim var. Uyarı işaretler yetersiz ve karışık.. Bizler duymuyoruz, gazetelerde de yer almıyor ama bu yüzden çok kaza oluyor. Bi istatistik yapılabilse, inşa halindeki yollarda yetersiz trafik işaretleri nedeniyle meydana gelen trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısı hepimizi şaşırtabilir.
Uzun yolda giderken benzin istasyonlarında pompacılarla kısa sohbetler yaparım. Birkaç gün önce Afyon yakınlarındaki bi benzinci parmağıyla karşı tarafı göstererek "Burada altı tane trafik kazası oldu hepsi de ölümlüydü" dedi. İşaretler birbirine girmiş.. Bilmece gibi çözemiyorsunuz. Doğruysa, altı kişi ölmüş oradaki kaos devam ediyor..
Şimdi diyelim çift yönlü yol. Yolun gidiş tarafı bakıma alınmış. Vasıtalar geliş yönünden, tek şerit üzerinden gidip geliyorlar. İlk başlarda yolun tek şeride düştüğüne dair uyarı levhaları yeterli fakat, kısa bi süre sonra hiçbir ikaz yok. Taa ki yol tekrar çift yönlü duruma dönünceye kadar. 500-600 kilometrelik bir sürüşte buna sık sık rastlıyorsunuz. Ve bi süre sonra neresi çift yol neresi tek kafanız karışıyor.. Hele geceleri! Bunun yağmuru var, çamuru var, sisi var.. Durumu büsbütün karıştıran bi de şu: Bazı yolların yapımı bittiği halde (çizgiler dahi çizilmiş) herhalde yapımcı firmayla ilgili problemlerden dolayı, trafiğe açılmıyor. Fakat o yörede yaşayanlar kapalı yolu kullanıyorlar. Direksiyon başında halinizi düşünün. Tek yön bitti mi bitmedi mi? Aldanıp şerit değiştirdiğinizde az sonra felaketle burun buruna gelebilirsiniz. Dediğim gibi özellikle geceleri çok tehlikeli durum. Başkente yaklaşırken bu tehlike ortadan kalkıyor. Nedeni basit: tek yola girildiğinden itibaren kırmızı beyaz fosforlu direklerle, tekrar çift yola bağlanıncaya kadar, ortadan bölünmüş. Gayet net görüyorsun ki tek şerit yoldasın öte taraf gelene ait. Bunun bütün çalışma yapılan yerlerde uygulanması lazım. Zor bi iş olmasa gerek.
Sana daha önce de yazdım. Eskişehir Ankara yolunda Ankara'ya 180 km kala o geniş çift yönlü bölümde, hız tabelaları seni birden 50 km'ye düşürüyor. 110'dan birdenbire 50'ye düşüyorsun. Dümdüz yol ve bu durum, yaklaşık, 5 km sürüyor. Anlattıklarım Ankara'ya giden yönde. Eskişehir yönündeki şeritten gene 110'la gidebilirsin. Burada bi hız tahdidi yok. Neden diye sorduğumda "Orası kayıyor" diyorlar. Yıllardır bu böyle ayıp yahu! Karayollarına hiç yakışmıyor. Oradan geçen o kadar bakan, makan kalburüstü insan var hiç biri de farkında değil. Kayıyorsa kaymaz hale getirin kardeşim. Bugünün teknolojiyle bu yapılamaz mı? Garabetin bu kadarı yani..
Gerçi, çok sık yerleştirilen bu 50 km hız levhalarına aldıran da bulunmuyor ama, iki ay önce mi ne, 3 kişilik aile, otomobillerinin devrilmesiyle yok oldu! Bu kimbilir kaçıncı kazaydı. Denizlerin altına betondan tünellerin örüldüğü bi ülkede 5 kilometrelik karayolu "kaymaz" hale getirilemez mi Abuzittincim. Bu kadar vurdumduymazlığa vallahi pes!
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA