Gözlerime de inanamadım, kulaklarıma da.. TRT, tarihinde ilk defa, birinci sınıf bir naklen yayıncılık yaptı. Avrasya Maratonu'nu yıllardır hep örnek gösterdiğim batı televizyonlarını aratmayacak bir güzellikte verdi.. Görüntüler de müthişti.. Anlatım da..
Hem parkur boyu geçilen o dünya güzeli İstanbul'u, hem yarışı en iyi izlememizi sağlayan görüntüleri birlikte sundular.. Hem gösterdikleri o tarih hazinesini en iyi şekilde anlattılar. Hem yarışın heyecanını bize an an naklettiler..
Caner Eler, harikalar yarattı anlatırken.. Ertan Hatipoğlu çok güzel yorumlar yaptı..
Demek isteyince oluyormuş..
Oluyormuş da.. Neden TRT1 değil de yan kanallardan biri.. TRTHaber?..
TRT, hala kamu televizyonu olduğunun farkında değil. Hala, bu dünyanın en ilginç maratonunu, dünyaya satmadan önce kendi halkımıza pazarlamamız, sevdirmemiz gerektiğini bilmiyor. Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden en rahat, en yaygın izlenen TRT1 kanalında, tarihten kalma bir kovboy filmi vardı, ayni saatlerde.. Oyuncularından hiçbirinin hayatta olmadığı sıradan bir eski western..
Şimdi bir yanda bu kovboy filmi, öte yanda Avrasya Maratonu olduğunda birinciyi seçerseniz, bu sizin, parasıyla beslendiğiniz halka bir şeyler vermek olan anayasal görevinizi çöpe atıp, özel TV'ler gibi reyting yarışı ucuzluğuna girdiğinizi gösterir..
Neyse..
Bu naklen canlı yayıncılık anlayış düzeyine gelmelerine şükür.. Ötesine de bir gün ulaşırlar, inşallah!..