Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İstanbul'un sahipleri ne yapar?.

İstanbul'da düzenin sahibi var mı?..
Var.. Ankara'dan atanan vali..
İstanbul'da halkın sahibi var mı?..
Var.. O halkın kendi oylarıyla seçtiği belediye başkanı..
Peki varlar mı gerçekten?..

***

Dün bir arkadaşımla sözleştim.. Akşam altı buçukta bende buluşup konsere gideceğiz.. O Cihangir'den gelecek.. Ben, Fulya'daki çekimden..
Beş buçuk gibi çıktım, atv binasından.. Fulya'dan Barbaros Bulvarı'na giden yol kımıldamıyor.. Resmen kımıldamıyor.. Çünkü o yolun sonu, üstten Barbaros Bulvarı'nı aşıyor ve Köprü'ye bağlanıyor.. O saatte de kilit, köprü..
Ercan bir kaçış yolu buldu. Fulya'ya inip, oradan ara yollardan, Büyükdere Caddesi'ne çıkacağız, Astoria'nın az aşağısına..
Çık çıkabilirsen.. Ana caddeye yaklaşırken, orada da gıdım gıdım gitmeye başladık..
Arkadaşımı aradım.. "Trafik felaket.. Saat yedide buluşalım, kapıda kalma" diye.. "Ben de seni arayacaktım" dedi.. "Biz de kilitlendik. Altı buçukta varmama imkan yok.."
Nihayet caddeye ulaşınca durum anlaşıldı.
Büyükdere Caddesi.. 15 milyonluk İstanbul'un, Avrupa yakasında, Taksim-Maslak arasındaki tek ana arteri..
Bu arterin yakın gelecekte yetmeyeceğini düşünen Bedrettin Dalan, başkanlığı sırasında paralel bir yol başlatmış, Dolapdere'den Çağlayan'a kadar gelmişti. Orda seçimi kaybetti. Yerine gelen Nurettin Sözen, Dalan'ın başlattığı tüm projeleri durdurmayı marifet saydı. Bir yığın ters iş de yapınca, CHP'nin nerdeyse kalesi İstanbul, yıkıldı. O ayrı konu. Alternatif yol 30 yıldır tamamlanmadı. Hızla gelişen Taksim-Maslak arası bir tek Büyükdere Caddesi'ne kaldı. Bu cadde üzerinde yığınla alışveriş merkezi, yığınla gökdelene izin veren Anakent Belediyeleri "Yahu buralara insanlar nasıl gelip gidecek" diye hiç düşünmediler.
Düşünseler, Dolapdere-Maslak yolu çoktan biterdi.
Düşünselerdi..
Neyse.. Oraya geleceğim..
Caddeye ulaşınca gördüm ki, Taksim- Maslak arasındaki Avrupa yakasının tek ana arteri, eski Ali Sami Yen ve Astoria arasında kilit.. Kilitleyen de servis minibüsleri.. Yüzlerce..
Bunlar saat dörtten sonra, Büyükdere Caddesi'nde en sağ şeridi oto park yapmaya başlıyorlar.. Bir şerit gidiyor ki, bu, kesinlikle park yapılması yasak "Deprem imdat" şeridi.. Levhalar var. Yazıyor.. Buraya park etmek için ikinci şeritten geliyorlar, ileri geri manevra yapıp, girmek için iyice yavaşlıyorlar. İkinci şerit de gidiyor.. Minibüs dolunca, hareket ediyor. Birinci şerit yok. İkinci şerit de işgalde.. Üçüncü, son şeride çıkmaya çalışıyor.. Ordan akan trafiği de yavaşlatıyor.. Ve tek ana arterde ortalama hız nerdeyse "Sıfır"a düşüyor.. Cadde tıkanınca, ona açılan yollarda birikme başlıyor.. O ara yollar kilitlenince, onlara giden daha ara yollar ve sonunda tüm İstanbul kilit..
Ben Fulya'dan Etiler'e 50 dakikada geldim.. Arkadaşım Cihangir'den bir saat 40 dakikada.. Sebep.. İşte bu servis minibüsleri yığılması..
Bre aman.. Ben bu konuyu beş sene evvel de aynen böyle yazdım.. Ondan evvel de yazdım..
Ama sorun aynen duruyor.. Yıllardan beri, kaç vali, kaç belediye başkanı değişti, sorun değişmiyor..
Neden?..
Çünkü "Bu sorunu nasıl çözerim" diye düşünen yok..
Çünkü düşünmesi gerekenler sorunu yaşamıyorlar..
Onlar bir yere gideceği zaman, yollar saatler önceden hazırlanıyor. Eskortlar, polisler.. "Vınn" diye gidiyorlar..
Oysa biri düşünmeli.. "Bu sorun nasıl çözülür" diye düşünmeli..
Dünyanın hangi büyük kentinde böylesi bir "Servis" rezilliği var?.. Londra, New York, Paris, Berlin, Roma, Sydney, Tokyo, Seul, Madrid ana caddelerinde böyle sıra sıra park etmiş, trafiği öldüren yüzlerce minibüslük katarlar gördünüz mü?.
Onlar nasıl çözüyor yahu, merak eden yok mu?.
Bir kişinin aklına gelmez mi, "Bir trafik uzmanı bulalım. Çalışsın, öneri getirsin" demek..
New York ve Los Angeles trafiklerini çözen bir Türk'tü. Gittim, gördüm, konuştum, yazdım..
Aranırsa bulunur..
Yahu, o benim dediğim trafiği öldüren Ali Sami Yen- Astoria arası var ya.. Yolun altından metro geçiyor.. Taksim- Maslak metrosu.. Hiçbir şeye aklın ermiyor, metro ile servisleri entegre etmeyi de mi düşünemiyorsun..
Büyükdere Caddesi'ne inen, metroya biner.. Sonra o güzergah üzerinde, trafiği kilitlemeyecek şekilde orantılı inşa edilmiş kat otoparklarında bekleyen servislerine transfer ederler.. Ana arter, ana cadde, park etme, bekleme, indirme, bindirme yeri olmaktan çıkar..
Bu benim 30 saniyede aklıma gelen ilk şey.. Bir uzman, bir deneyimli, büyük şehirlerde trafik sorunlarını çözmüş bir uzman, çok daha iyisini bulur herhalde..
Ama önce, birisinin "Bu sorun nasıl çözülür" diye düşünmesi gerek..
Kim düşünecek?.
İstanbul'un sahibi var mı?
İstanbul'un valisi var mı?.
İstanbul'un Belediye Başkanı var mı?.
İstanbul'un, o valileri, o belediye başkanlarını denetleyecek, çözüme zorlayacak medyası, yani dördüncü gücü var mı?.
İstanbul sahipsiz dostlar..
İstanbul sahipsiz..
Bir yerden bir yere vardığınıza şükredin ve oturun oturduğunuz yerde..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA