Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İki beyin!..

Türkçeyi anlamak için iki beyin gerekiyormuş, gramatik yapısından dolayı.. Biz özneyi en başa, yüklemi en sonra koyuyoruz ya..
İngiliz, Fransız önce "Ben gideceğim" deyip, nereye, nasıl, niçin, kimle, neyle gideceğini sonra anlatıyor.. Biz "Ben" dedikten sonra, nereye, nasıl, niçin, kimle olacağını söylüyor, "Gideceğim"i en sona koyuyoruz ya.. Karşımdakinin ne yapacağımı öğrenme ve anlaması için bütün cümleyi aklında tutması gerekiyormuş.
Ee.. Bu da zor.. Neden?.. Çünkü biz dinlemeyi bilmiyoruz..
Yıllardır bunun sıkıntısını çekiyorum.. Benimle çalışan hemen herkes "Leb" demeden "Leblebi" anlayacağı inancında.. İlk lafları eder etmez, dinlemeyi kesip, kafalarından ne istediğime karar veriyorlar ve de yüzde 80 yanlış yapıyorlar..
Bakın en, ama en yakınlarıma günde en az üç defa "Yahu dinleyin.. Ben ağzımı kapayana kadar dinleyin. Anlamadığınız, itiraz ettiğiniz bir şey varsa, konuşun, ondan sonra eyleme geçin" diyorum. Duvara konuşuyorum. Onu bile dinlemiyorlar..
Milli Eğitim Bakanı olsam, ilk okullarda "Okuma, yazma" dersleri ile birlikte hatta ondan da önce "Dinleme" dersleri başlatırdım..
Dinlemeye sabrımız yok, o da ayrı bir sorun.. Kollayın.. Konuşanların çoğu yanındakileri dürter, kolundan çeker, omzunu sıkar ki, dinlendiğinden emin olsun..
Birbirimizi dinlemeyi öğrensek, anlamaya da başlarız belki..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA