Türk Hava Yolları'yla gurur duyuyorum.. Üzerinde güneş batmayan iki kurumumuz var. Biri Dışişleri Bakanlığı, öteki THY.. Dünyanın bir yerinde kapılar kapanırken, başka bir yerde bayrak çekip güne başlıyorlar..
Dışişleri'nden pek mutlu olduğum söylenemez ama THY, ülkem adına harika işler yapıyor..
Mesele dünyanın dört bir yanına yayın yapan Eurosport'ta THY reklamlarını görmüyor muyum, siz de benim nasıl kasıldığımı görmelisiniz..
Dünyanın en çok tercih edilen hava yolları arasına girdik.. Hemen her yere uçuyoruz.. Bundan iyi Türkiye tanıtımı olur mu?.
Reklamlarına da bayılıyorum, kim yapıyorsa..
En son Kobe ve Messi gibi dünya çapında iki yıldızı hostesin ikram ettiği bir tabak dondurmaya satan çocuk reklamına bittim.. Seyre doyamıyorum..
Çok değil, 10 yıl evvel, bir Türk firmasının, hatta en büyüğü Koç'un reklamında Kobe ve Messi gibi iki süper starın oynayacağını duysanız inanır mıydınız?.
Başbakan her salı öfke nutukları atacağına, bu güzelliklerin altını güler yüzle, neşeyle, seyredenin içini ısıtan bir ifadeyle çizse, hepsini geç, çok daha oy almaz mı, Sevgili Barlas, bir söyle bakalım!..

***
Bu arada.. THY yerli koltuk da yaptırmış. Yahu, yerli yabancıdan vazgeçtik.. Koltuk yaptırsın.. Harika kurumun hem de "Business", yani en pahalı koltuklarını gece kondu halkına verin, kafanıza atarlar, "Bize bunu mu layık gördünüz" diye.. 45 dakikalık yolculukta popom nasır tutuyor. Bir de okyanus aşsam, hafazanallah!..