Alai Kimdir?

Türk asıllı bir asker çocuğu olarak Dımaşk'ta doğdu (694/1295) ve orada büyüdü. On yaşında iken hadis dinlemeye başladı. Tahsil için Kudüs, Mekke, Mısır gibi ilim merkezlerine birçok seyahatler yaptı. Aralarında Ahmed b. İbrâhim el-Fezârî, Kemâleddin İbnü'z-Zemlekânî, İbn Teymiyye, Cemâleddin el-Mizzî ve Zehebî gibi bilginlerin de bulunduğu 700'den fazla âlimden feyiz aldı. Sened, metin, ricâl ve ilel gibi hadisin çeşitli branşlarında uzmanlaştı. Hac maksadıyla defalarca Hicaz'a gitti ve orada mücâvir olarak uzun süre kaldı. Şam'daki Nâsıriyye (1318) ve Esediyye (1323) medreselerinde, ayrıca Kudüs'teki Salâhiyye (1331) ve daha sonra Tenkıziyye medreselerinde hadis dersleri verdi. Bu arada müfessir İbn Kesîr ve kendinden sonra Salâhiyye Medresesi'nde hocalık yapan damadı İsmâil b. Ali el-Kalkaşendî, kızı Esmâ bint Halîl gibi birçok âlim yetiştirdi. Bu sırada Hanbelîler'le arasında ilmî konularda anlaşmazlıklar oldu.

Sağlam bir zihin yapısına, ince bir anlayışa, dinî, ilmî ve ahlâkî meziyetlere sahipti. Güzel şiirleri edebî zevkinin delili sayılır. "Zamanının hâfızı, fıkıh, usul ve benzeri ilimlerde imam, zeki, araştırıcı, cömert ve belâgat sahibi bir âlim" diye anılan Alâî'yi Sübkî, kendisinden sonra yerini doldurabilecek kişi olarak göstermiş, Irâkī de onu "Doğu'nun ve Batı'nın hâfızı" diye nitelendirmiştir.

Kitaplarını Şam'daki Samsatiyye Hankahı'na vakfeden Alâî, 5 Muharrem 761'de (27 Kasım 1359) Kudüs'te vefat etti.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA