Alemi Abdüsselam b. Muhammed Kimdir?

1834 yılı civarında Fas'ta doğdu; soyu itibariyle, hicrî VII. yüzyılda tasavvufun Fas'taki baş temsilcisi sayılan Abdüsselâm b. Meşîş'e (ö. 625/1228) dayanmakta ve onun kabrinin bulunduğu Cebelialem'e nisbetle Alemî diye anılmaktadır. İlk tahsilinden sonra, Afrika'da parlak bir geçmişe sahip ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Karaviyyîn Medresesi'nde okudu. Babası Muhammed b. Ahmed el-Alemî ile Ebû İshak İbrâhim et-Tâdilî'den ilm-i mîkāt (ibadet vakitlerini tesbit ve tayin etme ilmi) dersleri aldı. Çalışmalarına bu konuda yazılan eserleri inceleyerek başladı. İlk icadı, Ebdeu'l-yevâkıt adlı eserinin başlarında bahsi geçen "ca'betü'l-âlem" ve "üstüvânetü'l-âlem" isimlerini verdiği usturlaba benzer bir alettir. Mahiyeti hakkında fazla bilgi bulunmayan ve Fas bölgesi dikkate alınarak yapılan bu aleti, zamanının sultanı Mevlây Muhammed'e takdim etti (1866). Ertesi yıl bunun biraz daha gelişmiş şekli olan "rub'u'ş-şuâ ve'z-zıl" adını verdiği ikinci icadını da yine sultana arzetti ve bu orijinal hediyelerle dikkatini çektiği Mevlây Muhammed tarafından Karaviyyîn Medresesi'ne ilm-i mîkāt hocası ve dîvânü'l-müderrisîne üye tayin edildi.

XIX. yüzyılın ikinci yarısında Fas'ta ziraî, teknik, sınaî ve ilmî sahalarda kalkınma hamleleri başlatılarak tıbbî ve tabii ilimlerde ilerleme kaydedilmiş, eğitimin canlandırılması ve geliştirilmesi için de yeni medreseler açılıp eleman ihtiyacını karşılamak gayesiyle Avrupa'nın ve Doğu'nun çeşitli ilim merkezlerine öğrenciler gönderilmişti. Zamanında bilhassa İslâmî araştırmaların yeniden canlandığı Mevlây Hasan tarafından tıp tahsili için Mısır'a gönderilen Abdüsselâm el-Alemî burada Kasrü'l-aynî Tıp Medresesi'ni başarıyla bitirerek icâzetnâme aldı (1874). Daha sonraları Ahmed Urâbî Paşa'nın Mısır'da İngilizler'e karşı yaptığı savaşta (1882) ölen bazı askerlerin cesetleri üzerinde yapılan otopsilerde ve yaralılara tatbik edilen cerrahî müdahalelerde hazır bulunmuş, Fas'a dönüşünde Mevlây Hasan'ın maiyetine girerek özel doktoru olmuştur. Geleneksel tıp ile modern tıp arasındaki geçişi temsil eden Alemî, hayatının bundan sonraki döneminde daha çok tıpla meşgul olmuş, açtığı özel muayenehanesinde kısa bir süre çalıştıktan sonra belden aşağısına nüzül inmiş (1887) ve ölümüne kadar hayatını evinde sürdürmüştür. Yetiştirdiği talebeleri arasında Ziyâü'n-nibrâs'ın musahhihi Abdülkerîm b. Arabî Binnîs, Muhammed b. Ali el-Ağzâvî ve Muhammed b. Ebû Bekir el-Câmiî sayılabilir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA