Cumhuriyet döneminin ilk büyük coğrafyacılarından biri Darkot Mehmet Besim

17 Şubat 1903'te Üsküdar'da doğdu. Babası, Enderun'da yetiştikten sonra II. Abdülhamid tarafından şehzade Abdülkadir Efendi'nin lalalığına yükseltilen Mehmed Âsaf Bey, annesi Tevhide Safiye Hanım'dır. Kadıköy Osman Gazi İlkokulu ile Kadıköy Sultânîsi'nden sonra İstanbul Erkek Muallim Mektebi'nde okudu. 1923'te mezun olduktan sonra ilkokul hocalığı yaparken bir yandan da Dârülfünun'un Coğrafya Dârülmesâisi'ne devam etti. 1928'de burayı bitirince Fransa'ya gönderildi ve 1928-1932 yıllarını Strasbourg Üniversitesi'nde geçirdi. Fransa'daki tahsilinin son yılında Cezayir'de araştırmalar yaptı ve "Cezayir Yüksek Ovaları" adlı tezle "yüksek etüt diploması" aldı. 1932'de Türkiye'ye döndü ve Dârülfünun'da müderris muavin vekili olarak göreve başladı. 1933'te "Kurak Bölgeler Morfolojisi" başlıklı teziyle doktor unvanını aldı ve doktoradan sonra tabii coğrafya müderris muavinliğine getirildi. Aynı yıl Dârülfünun lağvedilip İstanbul Üniversitesi adıyla ve yeni şekliyle açılınca Türkiye ve Ülkeler Coğrafyası doçentliğine tayin edildi; 1940'ta profesörlüğe, 1956'da da ordinaryüs profesörlüğe yükseltildi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden başka İstanbul Siyasal Bilgiler Okulu, Yüksek Ticaret Okulu, İktisat Fakültesi ve Gazetecilik Enstitüsü'nde ders verdi; 1941-1946 yılları arasında Yüksek Öğretmen Okulu'nun müdürlüğünü yaptı. 1973'te emekli olan B. Darkot 1 Nisan 1990 günü İstanbul'da öldü ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

Eserleri. Yayın hayatına erken başlayan Darkot, önce İlk Mekteplerde Coğrafya Muallim Kitabı adlı eserini yayımlamıştır (İstanbul 1926). İlkokul çocuğuna coğrafyanın nasıl öğretileceğini anlatan pedagojik mahiyetteki bu esere o yıl Maarif Vekâleti tarafından mükâfat da verilmiştir. 1932-1943 yılları arasındaki dönemde yaptığı araştırmaların çoğu fizikî coğrafya ile ilgili olup özellikle üzerinde durduğu konulardan biri de İstanbul ve Çanakkale boğazlarının meydana gelişi hususudur. 1938'de neşrettiği Coğrafî Araştırmalar adlı eserinde boğazların menşeinden başka Türkiye'de iklim değişiklikleriyle ilgili olarak meydana gelen morfolojik şekillenmeler, Ege haliçlerinin oluşumu gibi konularda orijinal görüşler ortaya koymuştur. Türkiye'de sıcaklığın ve yağışların dağılışı hakkındaki çalışmaları ve yaptığı ilk renkli "Türkiye Yağış Haritası" önemlidir. Ülkemizde ilk defa gerçek izotermler denemesini de yine o yapmıştır.

1941'den sonra Besim Darkot'un Türkiye'nin coğrafî bölgelerini sınırlandırmak, daha iyi tanıtmak ve bunları alt yörelere ayırmak hususunda büyük bir gayret sarfettiği görülür. 1941 Haziranında Ankara'da toplanan ve özellikle coğrafî bölge sınırlarının çizilmesi üzerinde duran I. Coğrafya Kongresi'nde çok etkili bir rol oynamıştır. Burada kabul edilen bölge ayırımı tamamen onun hazırladığı ve teklif ettiği rapora uygun olarak çıkmıştır. 1940'lı yıllardan hayatının sonuna kadar en çok zaman ayırdığı konulardan biri de Türkiye şehirlerinin tarihî coğrafyası olmuştur. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı'nca çıkarılan İslâm Ansiklopedisi'nde madde yazarı (ilki "Adakale", sonuncusu "Vezirköprü" olmak üzere 200 kadar madde) ve redaktör olarak görev yapmıştır.

Darkot'un yayınları arasında öğrenci kitapları da önemli bir yer tutar. Bu yayınlar serisine ilk önce derslerinde okuttuğu Kartoğrafya Dersleri (İstanbul 1938) adlı eserle başlamış, bunun arkasından Ekonomik Coğrafya (İstanbul 1945), Avrupa Coğrafyası (İstanbul 1949) ve Türkiye İktisadi Coğrafyası'nı (İstanbul 1955) yayımlamış, emekli olduktan sonra da bu diziye Ege Bölgesi Coğrafyası (M. Tuncel ile birlikte, İstanbul 1978, 1988) ve Marmara Bölgesi Coğrafyası'nı (M. Tuncel ile birlikte, İstanbul 1981) eklemiştir. Çalışmaları arasında yer alan ve Millî Eğitim Bakanlığı'nca bastırılarak okullara dağıtılan 1/800.000 ölçekli renkli Türkiye duvar haritası ile (İstanbul 1960), Kanaat Yayınları arasında çıkan 1954'te hazırladığı "Balkan Yarımadası Haritası" en önemlileridir. Özellikle Balkanlar haritası üzerinde eski ve yeni yer adları birlikte zikredilmiştir; harita bu yönüyle tarihî coğrafya açısından da önem taşımaktadır.

Besim Darkot, Türk coğrafyacılarının fazla ilgilenmedikleri "sema hareketleri"ne de eğilmiş ve bu konuda "Kâtib Çelebi-İbrâhim Müteferrika ve Sema Hareketleri" (Coğrafî Araştırmalar [1958], II, 5-18), "Sema Hareketleri ve Doğu Âlemi" (Coğrafya Enstitüsü Dergisi, sy. 9 [1958], s. 1-10) adlarını taşıyan iki makale yayımlamıştır. Bu makalelerde, dünyayı kâinata merkez alan Batlamyus nazariyesine (geocentrik sistem) karşılık güneşi kâinatın merkezi sayan (heliocentrik sistem) görüşün Copernicus'ten çok önce İbn Bâcce ve Nasîrüddîn-i Tûsî gibi İslâm âlimleri tarafından savunulduğunu, en azından bu âlimlerin Batlamyus sistemini benimsemediklerini dile getirmiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA