Ebu Hamid el-Gırnati Kimdir?

473'te (1080-81) Gırnata'da (Granada) doğdu ve ilk öğrenimini burada yaptı. İlim tahsil etmek ve çeşitli ülkeleri gezip görmek maksadıyla Endülüs'ten Doğu'ya giden seyyahlara bir örnek teşkil eden Ebû Hâmid'in hayatına dair bilinenler, tabakat kitaplarından ziyade eserlerinde kendisi hakkında verdiği oldukça az sayılabilecek mâlûmata dayanmaktadır. 508 (1114-15) yılında Mısır'a gitti ve bir müddet sonra Endülüs'e döndü. 1117'de bu defa Sicilya'ya gitmek üzere Endülüs'ten ayrıldı. Sardinya ve Sicilya adalarına uğradıktan sonra Mısır'ın İskenderiye şehrine ulaştı. Buradan Kahire'ye geçti; bu sırada Kahire'de bulunan ve kendisi gibi Endülüslü olan meşhur âlim Ebû Bekir et-Turtûşî'nin derslerine devam etti. 1122'de Dımaşk, Ba'lebek ve Tedmür'ü (Palmira) gezdi. 1123 yılında Bağdat'a gitti. Burada iki Abbâsî vezirinin, Avnüddin İbn Hübeyre ile (Yahyâ b. Muhammed eş-Şeybânî) oğlu Muhammed b. Yahyâ'nın maddî ve mânevî desteğini gördü; daha sonra Bağdat'tan ayrılarak Asya ve Doğu Avrupa istikametinde yeniden seyahate çıktı. 1130'da İran üzerinden Kafkasya ve Yukarı Volga bölgelerine ulaştı. 1135-1136 yıllarında Bulgar topraklarını ve Macar hâkimiyetindeki Başkırt bölgesini dolaştı ve buradaki müslümanlara dinî bilgiler öğretti. Ardından Bağdat'a dönmek için yola çıktı. Karadeniz ve Azak denizini geçerek Ukrayna'ya ulaştı. Derbend üzerinden Hârizm'e girdi. Buhara, Merv, Nîşâbur, İsfahan, Rey ve Basra'yı gezdi. Bağdat'a dönmeden önce hac farîzasını yerine getirmek üzere Mekke ve Medine'ye gitti. Daha sonra kuzeye doğru Necid çölünü geçip güneyden Irak'a girdi. Bu sırada hâmisi Avnüddin İbn Hübeyre Irak'ın gerçek hâkimiydi. Bağdat'a döndüğünde oldukça yaşlanmıştı ve Başkırdistan'da bıraktığı büyük oğlu Hâmid ile ailesini çok özlemişti. Onları görmek üzere hâmisinden, Anadolu'dan geçmek için Selçuklu Sultanı I. Mesud'dan izin almasını istedi. Ancak bu isteğine cevap almadan Musul'a gitti. 1161'de Musul'da bulunuyordu. Meşhur bilgin Muînüddin el-Erdebîlî'nin ricası üzerine Tuhfetü'l-elbâb adlı eserini Musul'da tamamlayıp (Mart 1162) Halep'e geçti. Burada bir yıl kaldıktan sonra, anavatanları olduğu için bütün Endülüslüler'in gönlünde müstesna bir yeri olan Dımaşk'a döndü ve Safer 565'te (Kasım 1169) burada vefat etti. Çok zeki ve mütevazi bir insandı.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA