Ebu İmran el-Fasi Kimdir?

365 (976) veya 368 (979) yılında muhtemelen Fas'ta doğdu. Berberî kabilelerinden Gafecûm'a mensup Benî Ebû Hâc diye tanınan bir ailedendir. Tahsilini daha sonra taşındıkları Kayrevan'da yaptı. Burada Kābisî'den fıkıh, Ebû Bekir ez-Zevîlî ve Ali b. Ahmed el-Levâtî es-Sûsî'den hadis okudu. Ardından arkadaşı İbn Abdülber en-Nemerî ile birlikte Kurtuba'ya geçip Asîlî, Ebû Osman Saîd b. Nasr, Ahmed b. Kāsım el-Ebzârî, Abdülvâris b. Süfyân'dan ders aldı. Daha sonra doğuya seyahat ederek Mısır'da Ebü'l-Hasan Abdülkerîm b. Ahmed, Mekke'de Ebû İshak Ubeydullah b. Muhammed'den kıraat, Ebû Zer el-Herevî'den de hadis okudu. Bağdat'a gidip (399/1008) İbn Ebü'l-Fevâris, Ebü'l-Hasan Ali b. İbrâhim el-Müstemlî, Ebü'l-Fazl Ubeydullah b. Abdurrahman ez-Zührî gibi hocalardan ders aldı. Buradaki hocaları içinde en meşhuru ve üzerinde en fazla tesir icra edeni Bâkıllânî'dir. Ebû İmrân Bâkıllânî'den fıkıh, usûl-i fıkıh ve kelâm okudu. Bâkıllânî ona, "Benim medresemde sen ve Kādî Abdülvehhâb bir araya gelseydiniz Mâlik'in ilmi burada toplanmış olurdu. Sen onu ezberler, o da nazariyesini hallederdi. İmam Mâlik sizi görse memnun olurdu" diye iltifat etmiştir.

Doğuda ne kadar kaldığı kesin olarak bilinmiyorsa da 402 (1011) yılında memleketine döndüğü anlaşılmaktadır. Daha sonra Kayrevan'a yerleşen Ebû İmrân burada kıraat, fıkıh, hadis ve kelâm okutmaya başladı. Kısa zamanda şöhreti bütün Mağrib'e yayıldı ve evinde verdiği derslere sadece Kayrevan'dan değil Endülüs ve Mağrib'in çeşitli bölgelerinden birçok talebe gelmeye başladı. Mağrib ilim muhitinde yayılan şöhreti sebebiyle çağdaşı meşhur hukukçu Ebû Bekir b. Abdurrahman ile arasına soğukluk girdiği nakledilmektedir. Talebeleri arasında Ebû Bekir Atîk es-Sûsî, Ebü'l-Kāsım es-Süyûrî, İbn Şeref el-Kayrevânî, Abdullah b. Reşîk, Ebü't-Tayyib Abdülmün'im el-Kindî, Ebû Hafs Ömer b. Sâlih, Ebû Saîd el-Kassâr, İbnü'l-Hazzâ', Ebû Hârûn Mûsâ b. Halef ve Veccâc (Vâcâc) b. Zellû el-Lamtî bulunmaktadır.

Ölümünden birkaç yıl önce tekrar Mekke'ye giden Ebû İmrân el-Fâsî burada Abdullah b. Ahmed el-Herevî ile karşılaştı ve onunla ilim alışverişinde bulundu. Kayrevan'a döndükten sonra 13 Ramazan 430 (8 Haziran 1039) tarihinde burada vefat etti. Cenaze namazına, Zîrî Emîri Muiz b. Bâdîs'in de içinde bulunduğu büyük bir kalabalık iştirak etti. Evine defnedilen Ebû İmrân'ın kabri kısa sürede bir ziyaretgâh haline geldi.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA