Figani Baba Kimdir?

Şîraz'da dünyaya geldi. 925'te (1519) öldüğü sırada altmış yaşını aşkın olduğuna göre 860-865 (1456-1461) yılları arasında doğduğu söylenebilir. Gençliğinde baba mesleği olan bıçakçılıkla uğraştığından bu sıralarda yazdığı şiirlerde "bıçakçı" anlamına gelen Sekkâkî mahlasını kullandı. Ancak divanında bu mahlasla yazılmış herhangi bir şiirine rastlanmaz. Figānî otuz yaşına kadar Şîraz'da yaşadı, daha sonra Horasan'a gitti. Bir süre kaldığı Herat'ta başta Abdurrahman-ı Câmî olmak üzere bazı şairlerle görüştüyse de onlardan beklediği ilgiyi göremedi. Tebriz'e giderek burada tanıştığı şairler vasıtasıyla Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Yâkub'un sarayına intisap etti. Sultan Yâkub kendisine "bâbâ-yı şuarâ" unvanını verdiği için Figānî nisbesinin yanı sıra Bâbâ lakabı ile de anıldı. Sultan Yâkub'un ölümünden (896/1490) sonra sırasıyla onun oğlu Baysungur ile Rüstem, Uğurlu oğlu Ahmed ve Elvend Bey gibi hükümdar ve devlet adamları hakkında methiyeler yazdı. Tebriz'de bazı karışıklıkların çıkması üzerine Şîraz'a döndü; bir süre burada kaldı, ancak Şah İsmâil'in zuhuru üzerine tekrar Horasan'a gitti. Bir müddet Ebîverd'de ikamet ettikten sonra Meşhed'e geçti ve oraya yerleşti. 922 (1516) veya 925'te (1519) burada öldü. Figānî Muhteşem-i Kâşânî, Örfî-i Şîrâzî, Vahşî-i Bâfkī gibi tanınmış şairler üzerinde etkili olmuştur.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA