İbn Hallâd el-Basrî kimdir ?

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Nisbesi dikkate alınarak Basra'da doğduğu ve orada yaşadığı söylenebilir. Tahsil amacıyla Bağdat'a gidip Ebû Hâşim el-Cübbâî'nin (ö. 321/933) derslerine katıldığı bilinmektedir. Kādî Abdülcebbâr'ın bildirdiğine göre İbn Hallâd, Ebû Hâşim'e önce Askerimükrem'de, daha sonra Bağdat'ta olmak üzere iki ayrı dönemde öğrencilik yaptı (Fażlü'l-iʿtizâl, s. 324). Öğrenimini tamamlayıp Basra'ya döndükten sonra kitap yazmak ve öğrenci yetiştirmekle meşgul oldu. Ebû Abdullah el-Basrî onun en meşhur öğrencisidir. Edip ve âlim olarak tanıtılan İbn Hallâd ihtiyarlık çağına girmeden vefat etti. Görüşleri hakkında da yeterli bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte onun, daha çok Mu'tezile'nin Basra ekolünü etkilemiş olan hocası Ebû Hâşim'e ait kelâmî görüşleri benimsediğini söylemek mümkündür. Bu husus, görüşlerine yer veren Ebû Reşîd en-Nîsâbûrî ve Kādî Abdülcebbâr'ın eserlerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. İbn Hallâd, "lutuf nazariyesi"nin bir sonucu olarak isbât-ı vâcibe ve temel konulara ilişkin bilgileri insanda doğuştan yaratmasını Allah için vâcip kabul eder. Yine ona göre rızık insanın meşrû olarak faydalandığı şeydir. Buna göre kişinin meşrû çerçevenin dışında sahip olduğu imkânlar rızık statüsüne girmez (Ebû Reşîd en-Nîsâbûrî, s. 153; Kādî Abdülcebbâr, el-Muġnî, IV, 75; XI, 30; XII, 494; XIII, 155; İbnü'l-Murtazâ, s. 107).

Kaynaklarda İbn Hallâd'a Kitâbü'l-Uṣûl, eş-Şerḥ veya Şerḥu'l-Uṣûl adlarıyla anılan bir eser nisbet edilir ve bu eserin Basra'nın tanınmış Mürcie temsilcilerinden Ebü't-Tayyib Muhammed b. İbrâhim'in görüşlerini reddetmeye önem vererek öncelikle "vaîd" konusunu işlediği kaydedilir (İbnü'n-Nedîm, s. 222; Kādî Abdülcebbâr, Fażlü'l-iʿtizâl, s. 324; İbnü'l-Murtazâ, s. 105). Şerḥu'l-Uṣûl, tamamlanmamış bir eser olup eksik kalan kısımlarının Kādî Abdülcebbâr tarafından ikmal edildiği kabul edilir (Şerḥu'l-Uṣûli'l-ḫamse, neşredenin girişi, s. 20, 24, 26-28). Aynı eserin, Zeydiyye imamlarından Nâtık-Bilhak tarafından çeşitli ilâveler yapılmak suretiyle Ziyâdâtü Şerḥi'l-Uṣûl adıyla genişletildiği belirtilmektedir (Brockelmann, I, 698; Madelung, LXIII/1 [1986], s. 10). Ebû Reşîd en-Nîsâbûrî'nin de eş-Şerḥ'in özellikle ilâhî sıfatlar ve tabiat felsefesi konularına ilişkin bahislerine Ziyâdâtü'ş-Şerḥ adıyla geniş ilâveler yaptığı, bu şerhin eksik bir nüshasının British Museum'da (nr. 8613) bulunduğu tesbit edilmiştir (Martin, s. 389-390). Öte yandan Ebû Rîde tarafından, Ebû Reşîd en-Nîsâbûrî'ye ait Dîvânü'l-uṣûl olması muhtemel görülerek yayımlanan (Kahire 1969) Fi't-Tevḥîd adlı hacimli kitabın Nîsâbûrî'nin Ziyâdâtü'ş-Şerḥ'inin bir bölümünden ibaret olduğu anlaşılmıştır (Ebû Reşîd en-Nîsâbûrî, neşredenlerin girişi, s. 8; ayrıca bk. DİA, X, 213).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA