İbn Hâtime kimdir ?

Endülüs'ün Meriye (Almeria) şehrinde dünyaya geldi. Doğum tarihiyle ilgili olarak Georges Seraphin Colin ve ondan naklen Gayengos'un 724 (1324), Pons Boigues'in 734 (1334) yıllarını zikretmeleri hiçbir kaynağa dayanmadığı gibi tarihî gerçekle de çelişmektedir (krş. Boigues, s. 331). Çünkü 749'da (1349) vefat eden İbn Fazlullah el-Ömerî'nin Mesâlikü'l-ebṣâr'ında İbn Hâtime'nin biyografisine yer verilmekte ve 740 (1339-40) yılında ileri bir yaşta bulunduğuna işaret edilmektedir (XVII, vr. 210a). Yakın dostu ve öğrencisi Lisânüddin İbnü'l-Hatîb'in, "Vefat ettiğinde yaşı yetmişi aşkındı" (el-İḥâṭa, I, 259) ifadesi İbn Hâtime'nin doğum tarihini belirlemede en kuvvetli delildir. Bu durumda onun 700 (1300) yılından önce doğduğu söylenebilir. Meriye doğumlu olduğu için Merî nisbesini alan İbn Hâtime'nin bazı kaynaklarda (İbnü'l-Ahmer, Nes̱îru ferâʾidi'l-cümân, s. 331) Mağrib emîrlerinden Merînîler'e nisbet edilmesi (Merînî) bu iki kelimenin karıştırılmasından kaynaklanmış olmalıdır. Batı kaynaklarında Abenjatima adıyla tanınır.

İbn Hâtime birçok hocadan başta dil ve edebiyat olmak üzere hadis, fıkıh, tasavvuf ve kıraat dersleri aldı (İbnü'l-Hatîb, el-İḥâṭa, I, 240-241; İbnü'l-Kādî, I, 86). Meriye Büyük Camii'nde dil ve edebiyatla ilgili çeşitli dersler verdi. Daha sonra gittiği Gırnata'da Yûsufiyye (Gırnata/Nasriyye) Medresesi'nde ders vermeyi sürdürdü. Yetiştirdiği öğrencilerin en meşhuru Lisânüddin İbnü'l-Hatîb'dir. Kardeşi Muhammed (İbn Hâtime), İbn Zerkāle (Ebû Ca'fer Ahmed b. Ali) ve Ebû Abdullah (Muhammed b. Muhammed) İbn Meymûn da öğrencileri arasında yer alır.

Meriye valilerine kâtiplik yapan İbn Hâtime'nin başka bir görev alıp almadığı bilinmemektedir. Günümüze ulaşan bazı mektuplarından Gırnata Nasrî (Benî Ahmer) Devleti'nin melik, emîr ve vezirleriyle yakın ilişki içinde olduğu anlaşılmaktadır. Ebü'l-Berekât İbnü'l-Hâc el-Billifîkī, Meriye Valisi Ebû Abdullah İbn Şuayb, Ebü'l-Kāsım İbn Rıdvân münasebet kurduğu yüksek düzeydeki devlet adamlarındandır. Gırnata Elhamra Sarayı'nda düzenlenen ilmî ve edebî meclislere Nasrîler'in ünlü veziri Lisânüddin İbnü'l-Hatîb'in aracılığıyla katıldığı bilinmektedir. İbn Hâtime tercih edilen görüşe göre 9 Şâban 770 (19 Mart 1369) tarihinde Meriye'de vefat etti.

Tıp, tarih, dil ve edebiyat sahalarında eserler veren İbn Hâtime çeşitli mektuplar kaleme almış (İbnü'l-Hatîb, el-İḥâṭa, I, 251-259) usta bir nesir yazarıdır. Onun tıbba dair eserlerinden övgüyle söz edilmiştir. İbn Hâtime ayrıca, özenle seçilmiş kelimelerle anlam inceliklerine sahip şiirler nazmetmiş usta bir şair olarak tanınır. Şiirlerinde cinas, tıbâk gibi lafız sanatlarının yanında şiire anlam inceliği, hayal ve tasvir zenginliği katan mâna sanatlarına da sık rastlanır. Şiirlerinde, o dönemde Gırnata şairleri arasında yaygın olarak kullanılan tevriye sanatına yoğun biçimde yer verdiği görülür. Divanının daha çok "mülah ve fükâhât" bölümünde rastlanan tevriye içeren şiirleri öğrencisi İbn Zerkāle tarafından müstakil bir eserde toplanmıştır (aş.bk.).

İbn Hâtime'nin tabiat ve bahçe tasvirlerinde (ravzıyyât) İbn Hafâce'nin etkisi altında kaldığı görülmektedir. Ancak müellif, bu güzellikleri tasvirden dinî tefekküre ve ilâhî nimetleri düşünmeye geçmiş olmasıyla İbn Hafâce'den ayrılır. Bahçe ve çiçek tasvirlerinde İbn Zümrek'i etkileyen İbn Hâtime'nin bu tür bazı şiirleri Lisânüddin İbnü'l-Hatîb'in el-Ketîbetü'l-kâmine'sinde yer almaktadır (s. 239-245).

Onun yüksek müzikaliteye sahip, ince anlamlarla yüklü müveşşahları, Endülüs'te doğan bu şiir türünün VIII. (XIV.) yüzyıldaki önemli örnekleri arasında yer alır. Çağdaşları İbnü'l-Hatîb ile İbn Zümrek'in az sayıda müveşşahı bulunmasına karşılık İbn Hâtime'nin sadece divanında on sekiz müveşşahının yer alması, zecel türü şiirin yaygınlığı karşısında gerileyen müveşşahın yeniden önem kazanmış olduğunu göstermesi açısından da ehemmiyet taşır.

İbn Hâtime'nin divanında halife, melik, emîr, vezir, vali gibi devlet büyüklerine takdim edilmiş methiyeler görülmez. Onun methiyelerinde göklerin ve yerin yaratılışındaki mükemmel sanatı, ilâhî nimet ve ihsanları düşünmeye davet fikri hâkimdir. İbn Hâtime'nin âlim, zâhid ve fakih yönünü yansıtan atasözleri ve vecizelerle süslü vasiyet ve hikemiyata dair şiirlerinde de aynı özellik görülür. Bu şiirlerde insanlar arası ilişkilere ve güzel ahlâka teşvik eden mısralar da bulunur. Şair bazı gazeller de nazmetmiş olmakla birlikte şiirlerinin büyük bir kısmını değişik konulardaki kısa parçalardan oluşan mülah ve fükâhâta dair manzumeler oluşturur.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA