İbn Vehbun kimdir?

420-430 (1029-1038) yılları arasında Mürsiye'de (Murcia) doğdu. Yoksul bir ailenin çocuğudur. Başı büyük olduğu için Demga lakabıyla da anılır. Mürsiye'de çeşitli hocalardan İslâmî ilimler, şiir ve edebiyat dersleri alan İbn Vehbûn genç yaşta şiir yazmaya başladı. Tahsilini ilerletmek ve kendisine bir hâmi bulabilmek için İşbîliye'ye (Sevilla) gitti. Burada İbn Abbâd el-Mu'temid'in sarayında bir müddet hizmetkârlık yaptı. Bu sırada Mu'temid'in çocuklarına dil ve edebiyat dersleri veren A'lem eş-Şentemerî'nin ders halkasına katılma imkânı buldu. Ondan Mütenebbî'nin divanını okudu. Şentemerî'nin vefatı üzerine (476/1084) onun için bir mersiye yazdı. Bu yıllarda söylediği şiirlerle dikkatleri üzerine toplayan İbn Vehbûn, Mu'temid'in veziri şair İbn Ammâr el-Endelüsî'nin yardımıyla saray şairleri arasına girmeyi başardı. Daha sonra Mu'temid ve oğlu Reşîd için methiyeler yazdı. Mu'temid ile ona isyan eden Vezir İbn Ammâr arasında ara buluculuk yaptı ve İbn Ammâr'ın affedilmesi için çalıştıysa da başarılı olamadı. Mu'temid, İbn Ammâr'ı bizzat kendi elleriyle öldürdü; İbn Vehbûn onun için mersiye olarak ancak bir beyit söyleyebildi.

İbn Vehbûn, 12 Receb 479'da (23 Ekim 1086) meydana gelen Zellâka Savaşı'ndan sonra İşbîliye'de fazla kalamadı. Mu'temid'le arasının açılması üzerine Meriye'ye (Almeria) giderek hükümdar İbn Sumâdıh el-Mu'tasım'ın himayesine girdi (Feth b. Hâkān el-Kaysî, s. 243). Şair İbn Hafâce ile birlikte İşbîliye'nin de dahil olduğu Endülüs'ün güneyini ellerine geçiren Murâbıtlar'dan kaçarken yollarını kesen bir grup hıristiyan atlı tarafından öldürüldü (a.g.e., s. 13-14).

Daha çok methiye türü şiirler yazan İbn Vehbûn'un şiirlerinde tasvirlerin önemli bir yeri vardır. Methiyelerinin bir diğer özelliği, bazı tarihî olaylara yer vererek bu konuda tarihçilere ışık tutmasıdır. Bunun yanı sıra mersiye ve gazel de yazmıştır. İbn Vehbûn'un şiirlerinde Mütenebbî'nin etkisi görülür. Bunun sebebi genç yaşta üstadı Şentemerî'den divanını okuması, onun gibi yoksul bir aileden gelmesi ve yükselmek istemesidir. Bir şair için küçümsenmeyecek bir düzeye ulaşmış olmasına rağmen eriştiği bu düzeyi yetersiz bulan İbn Vehbûn, daha az yetenekli kimselerin sarayda önemli mevkilere getirilirken kendisinin hakkı olduğuna inandığı mevkilere yükselememesini bir türlü hazmedememiş, bu duygu onu karamsarlığa sevketmiştir. İbn Vehbûn bu yönüyle de Mütenebbî'ye benzemektedir.

İbn Bessâm, İbn Vehbûn'un şiirlerini el-İklîlü'l-müştemil ʿalâ şiʿri ʿAbdilcelîl (b. Vehbûn) adlı bir eserde toplamış, ancak bu kitap zamanımıza ulaşmamıştır. İbn Bessâm eẕ-Ẕaḫîre'sinde de ona ve şiirlerine bir bölüm ayırmıştır. Ḳalâʾidü'l-ʿiḳyân'da İbn Vehbûn'a birkaç sayfa ayıran İbn Hâkān'ın onun çeşitli zevk ve eğlenceler münasebetiyle söylediği şiirlerine yer vermesi dikkat çekicidir. İbn Vehbûn'un Zellâka Savaşı ve Mu'temid'in 481'de (1089) Yûsuf b. Tâşfîn'den yardım istemek üzere Fas'a yaptığı yolculuk münasebetiyle yazdığı bazı şiirleri de günümüze ulaşmıştır. Mübârek el-Hadrâvî, edebiyat ve biyografi kitaplarında yer alan onunla ilgili malzemeyi derleyerek Aḫbâru İbn Vehbûn ve baḳıyyetü eşʿârih adıyla bir yeterlik tezi hazırlamıştır (1985, Külliyyetü'l-âdâb ve'l-ulûmi'l-insâniyye [Tunus]).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA