İbnü’l-hâdıbe

430'lu (1038) yıllarda Bağdat'ta doğdu. Bağdatlı İsmâil Paşa onu Mâristânî nisbesiyle de zikretmektedir (Hediyyetü'l-ʿârifîn, II, 77). Kızı Kerîme bint Ebû Bekir de muhaddisti. İlk hadis dersini 446'da (1054) Ebû Tâlib Ömer b. Muhammed b. Delv'den aldı. Tahsil için gittiği Bağdat, Kudüs ve Mekke başta Hatîb el-Bağdâdî ile Ebü'l-Hüseyin Ahmed b. Muhammed İbnü'n-Nakkūr olmak üzere Ebû Ca'fer Muhammed b. Müslime, Ebû Zekeriyyâ Abdürrahîm b. Ahmed el-Buhârî gibi âlimlerden ders aldı. Kur'an, hadis, fıkıh, siyer ve edebiyat tahsil etti; özellikle hadisle meşgul oldu. İmam ve hâfız diye anılmakla beraber orta derecede bir muhaddis olduğu, hadis öğrenme ve öğretmede daha çok yazıya güvendiği belirtilmektedir. İbn Nâsır es-Selâmî onun zabt bakımından kuvvetli olmadığını, hadis rivayetinde gereken ciddiyeti göstermediğini ileri sürmekte, İbn Hacer ise İbnü'l-Hâdıbe gibi bir hadis hâfızı hakkındaki böyle bir iddiayı Zehebî'nin nakletmesini doğru bulmamaktadır (Lisânü'l-Mîzân, V, 57). Genç sayılabilecek yaşta ölmesi sebebiyle fazla hadis rivayet edemediği, kendisinden Ebû Ali es-Sadefî, İbnü'l-Kayserânî ve İbnü'l-Battî diye anılan Ebü'l-Feth Muhammed b. Abdülbâkī gibi âlimlerin faydalandığı bilinmekte, kaynaklarda el-Emâlî adlı bir eseriyle bazı hadis cüzlerinden bahsedilmektedir. Hadis metinlerini hatasız okuyan, mütevazi, takvâ sahibi ve yardım sever bir kimse olarak tanınan İbnü'l-Hâdıbe 2 Rebîülevvel 489'da (29 Şubat 1096) Bağdat'ta vefat etti. 466'da (1074) Bağdat'ta meydana gelen sel baskınında onun evinin yıkıldığı, eşyalarının ve kitaplarının kaybolduğu, ailesini geçindirebilmek için kitap istinsah etmek zorunda kaldığı ve o yıl Ṣaḥîḥ-i Müslim'i yedi defa yazdığı zikredilmiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA