İbnü’r-rabve

Aslen Konyalı olup 679 (1280) yılı başlarında Dımaşk'ta doğdu ve burada yaşadı. Radıyyüddin İbrâhim b. Süleyman el-Mantıkī'den Burhâneddin el-Mergīnânî'nin el-Hidâye adlı eserini okuyarak 721 (1321) yılında fetva icâzeti aldı. Ayrıca Sadreddin Ali el-Hanefî ve İbn Balabân'dan fıkıh öğrendi. Fıkıh, usûl-i fıkıh, ferâiz ve Arapça gramerinde uzmanlaştı. Dımaşk'taki Yelboğa el-Yahyâvî Camii'nde müderris ve hatip olarak görev yaptı. el-Mukaddemiyyetü'l-Cevvâniyye Medresesi'nde ders verdi. Ebû İshak Burhâneddin İbrâhim b. Mûsâ b. Eyyûb el-Ebnâsî kendisinden ders ve fetva icâzeti aldı. 759'da (1358) gittiği Kahire'de bir süre ikamet etti. Hac görevini yerine getirdikten sonra Dımaşk'a döndü ve 20 Cemâziyelevvel 764 (7 Mart 1363) tarihinde burada vefat ederek Sûfiye Kabristanı'na defnedildi.

İbnü'r-Rabve'nin eserlerinden, yalnız Ebü'l-Berekât en-Nesefî'nin usûl-i fıkha dair Menârü'l-envâr'ının muhtasarı olan Ḳudsü'l-esrâr fi'ḫtiṣâri'l-Menâr günümüze ulaşmıştır (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 664/1, vr. 1-14; Lâleli, nr. 3658, vr. 86-105). Kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Şerḥu'l-Menâr, el-Mevâhibü'l-Mekkiyye fî şerḥi Ferâʾiżi's-Sirâciyye, ed-Dürrü'l-münîr fî ḥalli işkâli'l-kebîr (Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî'nin el-Câmiʿu'l-kebîr'inin şerhidir). Ayrıca Kâtib Çelebi, Habbâzî'nin eksik kalan el-Hidâye şerhini Tekmiletü'l-fevâʾid adıyla tamamladığını kaydeder (Keşfü'ẓ-ẓunûn, II, 2033).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA