İbnü’t-tilmîz

Bağdat'ta köklü bir hıristiyan hekim ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğum tarihi belli değilse de 560 (1165) yılında doksan dört veya doksan beş yaşında öldüğüne dair verilen bilgilere dayanarak (İbn Ebû Usaybia, s. 355; İbn Kesîr, XII, 250) 465'te (1072-73) doğduğu söylenebilir. Emînüddevle ve Muvaffaku'l-mülk unvanlarıyla anılmakta, fakat daha çok anne tarafından dedesi olan şair-hekim Ebü'l-Ferec Yahyâ b. Tilmîz'e nisbetle İbnü't-Tilmîz olarak tanınmaktadır. Tıp öğrenimini babasından ve devrin diğer tanınmış tabiplerinden gördü; bu arada Süryânîce ve Farsça öğrendi. Meslek hayatının ilk döneminde İran'ın Horasan bölgesine giderek orada uzun yıllar hekimlik yaptıktan sonra Bağdat'a döndü; ölünceye kadar halifelerin özel hekimi ve Bîmâristân-ı Adudî'nin başhekimi olarak görev yaptı (İbn Ebû Usaybia, s. 349). Halife Müktefî-Liemrillâh (1136-1160), onu ayrıca hekimbaşılığa getirerek Bağdat ve civarındaki hekimleri denetlemekle görevlendirdi. Yıllık gelirinin 20.000 dinar tuttuğu ve bunun hemen tamamını talebe ve muhtaçlara harcadığı söylenir. Bazı kaynaklarda Halife Müstazî-Biemrillâh zamanında (1170-1180) görev yaptığı belirtiliyorsa da (a.g.e., s. 349; İA, V/2, s. 875; EI2 [İng.], III, 956) bu mümkün değildir. Dönemin ünlü filozof ve hekimlerinden Ebü'l-Berekât el-Bağdâdî'nin nefret ve düşmanlığına mâruz kalan İbnü't-Tilmîz, müreffeh bir hayat yaşamış, tıp alanındaki şöhreti yanında Arap dili ve edebiyatının inceliklerini öğrenerek nazım ve nesirde de başarı göstermiştir. Şiirleri birkaç kaside dışında beyit ve kıta şeklindedir. İbn Ebû Usaybia, onun ünlü bir hekim ve Arap dilinde derin bilgi ve üslûp sahibi bir kimse olduğunu söyleyerek şiirlerinden bolca örnek verir (ʿUyûnü'l-enbâʾ, s. 355-371). Hat sanatına da ilgi duyduğundan ve yazısının güzelliğinden söz eden kaynaklar İbnü't-Tilmîz'i meşhur hattat İbn Mukle ile karşılaştırırlar.

Nestûrî mezhebinden olan İbnü't-Tilmîz Bağdat'taki hıristiyan cemaatinin ruhanî reisiydi. Bununla birlikte İslâm kültürünü çok iyi özümsemiş, hatta Resûl-i Ekrem'in tıpla ilgili hadisleri üzerine bir de şerh yazmıştı. Tıp ilmine yaptığı katkıları, çok sayıda öğrenci yetiştirmesi ve cömertliği sebebiyle halkın sevgisini kazanan bu ünlü hekim 28 Rebîülevvel 560 (12 Şubat 1165) tarihinde Bağdat'ta öldü. İleri bir yaşta ölmesine rağmen kaynaklar onun aklî melekelerinden hiçbir şey kaybetmediğini belirtir (İbnü'l-Kıftî, s. 224; İbn Hallikân, VI, 74). Arkasında büyük bir servet ve zengin bir kütüphane bırakmış, kendisi gibi hekim olan ve İslâmiyet'i kabul eden oğlunun ölümüyle devlete intikal eden kitapları çeşitli kütüphanelere dağıtılmıştır. İbnü't-Tilmîz'in ölümünden sonra İbn Ebü'l-Hayr el-Mesîhî ve Muvaffakuddin İbnü'l-Mitrân gibi ünlü öğrencilerinin çoğu Suriye ve Mısır'a giderek buralarda İslâm tıbbının son gelişme devresini başlatmışlardır.

Eserleri. 1. el-Aḳrâbâẕîn. Yirmi bölümden meydana gelmekte olup ilâç formüllerini ihtiva eder. Eserin Aḳrâbâẕîn el-mûcez el-Bîmâristânî adıyla bilinen on üç bölümlük bir özeti, Bîmâristân-ı Adudî'de Sâbûr b. Sehl'in (ö. 255/869) o zamana kadar başvurulan kodeksinin (Kitâbü'l-Aḳrâbâẕîn el-kebîr) yerini almıştır; çeşitli nüshaları mevcuttur. 2. Maḳāle el-emîniyye fi'l-faṣd. Kan alma (flebotomi) konusunda on bölümlük bir çalışmadır (Leknev 1890). 3. Ḳuve'l-edviyeti'l-müfrede. Alfabetik olarak hazırlanan eserin en önemli özelliği, ilâç isimlerini Arapça'nın yanı sıra Farsça, Grekçe ve Süryânîce de vermesidir. 4. Mücerrebât. Müellifin meslekî tecrübelerinden bahseder ve ilâçların etkilerini açıklar (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 642; Suppl., I, 891). 5. el-Ḥavâşî ʿalâ Kitâbi'l-Ḳānûn li'bn Sînâ. Müellif hattı nüshası Los Angeles California Üniversitesi'nin (UCLA) kütüphanesinde kayıtlı olup (MS, Ar. 108) bu nüsha Albert Z. Iskandar tarafından tanıtılmıştır (bk. bibl.).

Müellifin orijinal sayılan bu eserlerinden başka çeşitli hekimlerin kitapları üzerine yazdığı şerh, ihtisar ve hâşiyeleri de şunlardır: Şerḥu İbdâli'l-edviye li-Câlînûs, Şerḥu Mesâʾili Ḥuneyn b. İsḥâḳ, Kitâb Tetimmeti Cevâmiʿi'l-İskenderâniyyîn li-Kitâbi Ḥîleti'l-bürʾ, Kitâb İḫtiṣâru Şerḥi Câlînûs li-Kitâbi Taḳdîmeti'l-maʿrife li-İbuḳrâṭ, Muḫtârât min Kitâbi'l-Ḥavî li'r-Râzî, İḫtiyâru Kitâbi Miskeveyh fi'l-eşribe, Şerḥu eḥâdîs̱i nebeviyye teştemilü ʿale'ṭ-ṭıb, Künnâş ṭıbbî, İḫtiṣâru Şerḥi Câlînûs li-Kitâbi'l-Fuṣûl li-İbuḳrâṭ, Tevḳīʿât ve mürâselât (İbn Ebû Usaybia, s. 371). Bunlardan başka Fihrisü maḫṭûṭâti'ṭ-ṭıbbi'l-İslâmî'de İbnü't-Tilmîz'e nisbet edilen, fakat klasik kaynaklarda adlarına rastlanmayan yedi eserin daha tanıtımı yapılmaktadır (s. 26-28).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA