Lâlezârî

Mehmed Tâhir Lâlezârî ed-Dürretü'ẓ-ẓâhire adlı risâlesinde İstanbul'da doğup büyüdüğünü kaydetmekte ve İstanbulî nisbesini kullanmaktadır (vr. 82b). Babası, Tefsirî Şeyh Ahmed Efendizâde Lâlezârî Mehmed Efendi'dir. Lâlezârî sonraları Kadı Mehmed diye şöhret bulmuştur. Nisbesini, Bursalı Mehmed Tâhir'e göre, muhtemelen İstanbul'da oturduğu Fâtih Camii yakınlarındaki Lâlezar semtinden, M. Münir Aktepe'ye göre ise III. Ahmed'in çiçekçibaşısı olan babası Lâlezârî Mehmed Efendi'den almıştır. Hüseyin Ayvansarâyî, dedesi tarafından tamir edilen mescide babasına nisbetle Lâlezârî Mescidi adının verildiğini kaydetmekte ve Lâlezârî adında bir mahallenin bulunmadığını bildirmektedir (Hadîkatü'l-cevâmi', I, 190). Lâlezârî, tahsilini İstanbul'daki çeşitli medreselerde tamamladıktan sonra ilmiye sınıfına intisap ederek müderris oldu ve 1786-1787'de Eyüp kadılığında bulundu. Bu görevden ayrılınca Rumelihisarı'ndaki evinde oturdu ve 30 Muharrem 1204'te (20 Ekim 1789) vefat etti. Lâlezârî şerh ve risâlelerinin çoğunu kelâm ve tasavvuf konularında yazmıştır. Eserlerinde Gazzâlî, Abdülkādir-i Geylânî, Fahreddin er-Râzî, Muhyiddin İbnü'l-Arabî ve Sadrüşşerîa Ubeydullah b. Mes'ûd gibi şahsiyetlere atıfta bulunmuş, kelâmla tasavvufun sentezini yapmaya çalışmıştır.

Eserleri. Lâlezârî'nin tesbit edilebilen eserlerinin çoğu risâle hacminde olup bunlar Süleymaniye Kütüphanesi'nde kayıtlı (Hafîd Efendi, nr. 124, 130) Mecmaʿu esrâri'l-cevâhiri'r-rûḥâniyye fî maṭlaʿi envâri'ẓ-ẓevâhiri'r-reyḥâniyye'de toplanmıştır. 1. ed-Dürretü'l-beyżâʾ. İbn Berrecân'ın, Allah'ın yeri ve gökleri altı günde yarattıktan sonra arşa istivâ ettiğini bildiren âyet (el-A'râf 7/54) hakkındaki görüşlerinin şerhidir (nr. 124/1, 130/1). 2. el-Yâḳūtetü'l-ḫaḍrâʾ. Birgivî'nin nefiy ve ispat yönüyle kelime-i tevhidi ele alan görüşlerinin şerhidir (nr. 124/2, 130/2). 3. el-Yâḳūtetü'l-ḫamrâʾ. Mâtürîdî'nin Teʾvîlâtü'l-Ḳurʾân'ından Fâtiha sûresinin 5. âyetinin tefsirini şerhetmektedir (nr. 124/3, 130/3). 4. el-Cevâhirü'ẓ-ẓâhire. Gazzâlî'nin, "Leyse fi'l-imkân ebdaʿ mimmâ kân" sözüne dair bir ta'liktir (nr. 124/6). 5. Risâle fî efḍaliyyeti resûli'l-beşer ʿalâ resûli'l-melâʾike. Necmeddin en-Nesefî'nin el-ʿAḳāʾid'inin sonunda yer alan ve insanlarla melekleri fazilet yönünden karşılaştıran bölümün şerhidir (nr. 124/10). 6. el-Mîzânü'l-muḳīm fî maʿrifeti'l-ḳısṭâsi'l-müstaḳīm (el-Mîzânü'l-ḳavîm). Gazzâlî'nin el-Ḳısṭâsü'l-müstaḳīm adlı eserinin şerhidir (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1758, müellif hattı). 7. el-Cevâhirü'l-ḳalemiyye fî tasṭîri esrâri'n-Nûniyyeti'l-kelâmiyye. Hızır Bey'in el-Ḳaṣîdetü'n-Nûniyye'sinin şerhidir (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1214, Hafîd Efendi, nr. 142, Reşid Efendi, nr. 141; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 648). 8. ez-Zümürrüdetü'l-ḫaḍrâʾ. Abdülkādir-i Geylânî'nin salavât-i şerîfe hakkındaki görüşlerinin şerhidir (nr. 124/4). 9. et-Tibrü'l-aḥmer fî kelâmi'ş-Şeyḫi'l-Ekber. Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin varlıkları üç mertebe halinde inceleyen devâir nazariyesinin şerhidir (nr. 124/5). 10. el-Kevkebü'd-dürrî fî şerḥi ṣalâti'l-Meşîş. Abdüsselâm b. Meşîş'e ait evradın şerhidir (nr. 124/7). 11. ed-Dürretü'ẓ-ẓâhire. Şâzelî'nin el-Ḥizbü'l-kebîr adlı eserinin şerhidir (nr. 124/8). 12. Taʿlîḳāt ʿalâ mevâżiʿa mine'l-Fütûḥâti'l-Mekkiyye. el-Fütûḥâtü'l-Mekkiyye'nin "er-Risâletü'l-beşeriyye" adlı bölümünde yer alan "yâ" harfinin esrarına dair görüşlerin şerhidir (nr. 124/9). 13. Risâle fî defʿi iʿtirażı Râġıb Meḥmed Bâşâ fî ḥaḳḳi'l-Fuṣûṣ li'ş-Şeyḫ Ekber (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3771/2). Râgıb Mehmed Paşa, Sefîne'sinde kendisinden nakilde bulunduğu Hasan b. Abdürrezzak el-Lâhîcî'nin görüşlerine itiraz ederek Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin Füṣûṣü'l-ḥikem'i ile el-Fütûḥâtü'l-Mekkiyye'sinde ilham ve Firavun'un imanı konularında çelişkiler bulunduğunu ileri sürmüş, Lâlezârî, bu risâlesinde Lâhîcî'yi savunup Râgıb Paşa'nın görüşlerine karşı çıkmıştır. Râgıb Paşa'ya göre İbnü'l-Arabî Füṣûṣü'l-ḥikem'de ilhamını Resûlullah'tan aldığını kaydederken el-Fütûḥâtü'l-Mekkiyye'de doğrudan Allah'tan aldığını iddia etmektedir. Füṣûṣ'ta Firavun'un iman ettiğini söylediği halde el-Fütûḥâtü'l-Mekkiyye'de küfrüne hükmetmektedir. Lâlezârî'nin bunlardan başka Mecmûʿatü'ṣ-ṣalavât adlı bir risâlesiyle (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1392) Muhyiddin İbnü'l-Arabî'ye dair Arapça bir şiiri bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Hafîd Efendi, nr. 124, vr. 38a).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA