Lârî, muslihuddin

916 (1510) yılı civarında bugün İran sınırları içinde bulunan Lâristan bölgesinin merkezi Lâr şehrinde doğdu. Kaynaklarda geçen Ensârî, Sa'dî ve Ubâdî nisbeleri, bizzat kendisi tarafından belirtildiği üzere ashaptan Sa'd b. Ubâde el-Ensârî'nin soyundan gelmesiyle ilgilidir (Storey, I, 116). Mîr Gıyâseddin Mansûr ve Mîr Kemâleddin Hüseyin Lârî gibi âlimlerden ders aldı. 1530'da Hindistan'a gitti; Argun hânedanı hükümdarlarından Hüseyin Şah Argun'a ve himayesine mazhar olduğu Bâbürlü Hükümdarı Hümâyun'a hocalık yaptı. Hümâyun'un ölümünden (963/1556) sonra meydana gelen karışıklıklar sebebiyle Hindistan'ı terkederek Halep'e geldi. Kısa bir süre sonra hacca gidip tekrar Halep'e döndü. Ardından İstanbul'a geçti. Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi ve diğer bazı âlimlerle mübâhaselerde bulunarak yetkinliğini ispat etti ve 50 akçe maaşla müderris tayin edildi. Fakat umduğu itibarı bulamayan Lârî maaşının azlığını bahane ederek İstanbul'dan ayrılıp Diyarbekir'e gitti. Vali İskender Paşa onu çok iyi karşıladı, kendisine ve çocuklarına hoca olarak tuttu. Ayrıca 967 (1560) yılında Diyarbekir'in en yüksek medresesi olan Hüsrev Paşa (Hüsreviye) Medresesi müderrisliğine ve Diyarbekir müftülüğüne tayin etti. Lârî bu görevini hayatının sonuna kadar sürdürdü ve Diyarbekir'de vefat ederek Safa Camii'nin hazîresine defnedildi.

Muslihuddîn-i Lârî aklî ve naklî ilimlerde geniş bilgiye sahipti. Kâtib Çelebi eserleri hakkında bilgi verirken birçoğunun benzerinin yazılmadığını söyler (Keşfü'ẓ-ẓunûn, I, 60, 191; II, 1372). Lârî Arapça ve Farsça şiirler de kaleme aldı; İstanbul'da iken Ebüssuûd Efendi'nin el-Ḳaṣîdetü'l-mîmiyye'sine yazdığı nazîre pek başarılı bulunmamıştır. Şiirde "Kelâmî" mahlasını kullanan Lârî muhtemelen Türkçe de biliyordu, çünkü Arapça ve Farsça bilmeyen İskender Paşa'nın çocuklarına hocalık yapması mümkün olmazdı.

Eserleri. 1. Ḥâşiye ʿalâ Envâri't-tenzîl (Manisa İl Halk Ktp., nr. 37). 2. Tefsîru sûreti'l-ḳadr (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 3182). 3. Şerḥu'l-Erbaʿîn li'n-Nevevî (Süleymaniye Ktp., Amcazâde Hüseyin Paşa, nr. 102; Fâtih, nr. 781). 4. Şerḥu Şemâʾili'n-nebî. Tirmizî'nin eserinin Arapça ve Farsça şerhidir (İÜ Ktp., nr. 5544; Süleymaniye Ktp., Beşir Ağa, nr. 121, Şehid Ali Paşa, nr. 477). 5. Şerḥu'l-İrşâd fî furûʿi'ş-Şâfiʿiyye. İbnü'l-Mukrî el-Yemenî'ye ait eserin şerhi olup asıl adı Taʿyînü'r-reşâd ve tebyînü'l-irşâd'dır (Keşfü'ẓ-ẓunûn, I, 69). 6. Ferâʾiżü'l-Lârî (Şerḥu's-Sirâciyye). Hanefî fakihi Sirâceddin Muhammed b. Mahmûd es-Secâvendî'nin el-Ferâʾiżü's-Sirâciyye adlı eserinin şerhidir (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 792). 7. Ḥâşiye ʿalâ Şerḥi'l-Mevâḳıf. Cürcânî'nin Adudüddin el-Îcî'ye ait el-Mevâḳıf'ına yazdığı şerh üzerine hâşiyedir (a.g.e., II, 1893; Süleymaniye Ktp., Beşir Ağa, nr. 396). 8. Ḥâşiye ʿalâ Meṭâliʿi'l-enẓâr. Beyzâvî'nin Ṭavâliʿu'l-envâr'ına Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî tarafından Meṭâliʿu'l-enẓâr adıyla yazılan şerhin hâşiyesidir (İÜ Ktp., nr. 2396). 9. Risâle fî baḥs̱i'l-ḥaşri ve'l-meʿâd (Risâle fî is̱bâti'l-ḥaşri'l-cismânî) Köprülü (Mehmed Asım Bey, nr. 224) ve Râşid Efendi (nr. 11277) kütüphanelerinde nüshaları bulunmaktadır. 10. Risâle fî beyâni ḳudretillâh (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 3235). 11. Risâle fî burhâni't-temânuʿ fî âyeti "Lev kâne fîhimâ âlihe" (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 3235; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3790, Hüsrev Paşa, nr. 244/2). 12. Risâle fî ḥalli muġāleṭâti ictimâʿi'n-naḳīżayn (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 791/5). 13. Risâle fi'l-ḥareke (Süleymaniye Ktp., Nâfiz Paşa, nr. 1220). 14. Risâle fî baḥs̱i'l-irâde (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 385/6). 15. Risâle fî mesʾeleti'l-ebʿâd (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 791/3). 16. Mecmûʿu'r-resâʾil (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 791). 17. Baḥs̱ü tamâmi'l-müşterek (Gotha Ktp., nr. 87/2, 88/2; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 385/4). 18. Risâle fî taḥḳīḳi sâlibâti'l-maḥmûl (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 791/4). 19. Mürşidü'l-ġınâʾ şerḥu Ems̱ileti'l-binâʾ (Millet Ktp., nr. 4328; Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 1229; Râşid Efendi Ktp., nr. 11287). 20. Ünmûẕecü'l-ʿulûm (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 2145). 21. Ḥâşiye ʿale'l-Muṭavvel. Sa'deddin et-Teftâzânî'nin belâgata dair eserinin hâşiyesidir (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 1027; Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 867, Şehid Ali Paşa, nr. 2188). 22. Ḥâşiye ʿale'l-Fevâʾidi'ż-Żiyâʾiyye. Molla Câmî'nin İbnü'l-Hâcib'e ait el-Kâfiye adlı esere yazdığı şerhe hâşiyedir (Köprülü Ktp., Mehmed Âsım Bey, nr. 569; Süleymaniye Ktp., Celâl Ökten, nr. 439, Şehid Ali Paşa, nr. 2374). "Lârî" nisbesi sebebiyle Abdülgafûr-i Lârî ile (ö. 912/1506) Muslihuddîn-i Lârî birbirine karıştırılarak Abdülgafûr'un aynı esere yazdığı hâşiye Muslihuddin'e nisbet edilmiştir (Serkîs, II, 1584; Abdülhâdî el-Fazlî, s. 82). 23. Ḥâşiye ʿalâ Şerḥi Tehẕîbi'l-manṭıḳ ve'l-kelâm. Sa'deddin et-Teftâzânî'nin eserine Celâleddin ed-Devvânî tarafından yazılan şerhin hâşiyesidir (Râşid Efendi Ktp., nr. 1438; Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1788, Hacı Beşir Ağa, nr. 105). 24. Ḥâşiye ʿalâ Şerḥi'l-Ḳāḍî Mîr ʿalâ Hidâyeti'l-ḥikme. Esîrüddin el-Ebherî'nin Hidâyetü'l-ḥikme adlı eseri üzerine Kādî Mîr Meybüdî tarafından yapılan şerhin hâşiyesidir (İstanbul 1271, 1289, 1302, 1307, 1309, 1318). Gelenbevî de Lârî'nin hâşiyesine bir hâşiye yazmıştır (İstanbul 1270). 25. Şerḥu'l-ʿAḍudiyye fi'l-âdâb. Adudüddin el-Îcî'nin münazara kurallarına dair el-Âdâbü'l-ʿAḍudiyye adlı risâlesinin şerhidir (Manisa İl Halk Ktp., nr. 1373). 26. Mirʾâtü'l-edvâr ve mirḳātü'l-aḫbâr. Farsça bir dünya tarihi olup Osmanlı Padişahı II. Selim'e takdim edilmiştir. Eserin son bölümünde Kanûnî Sultan Süleyman'ın ölümüne kadar (974/1566) Osmanlı tarihine ve daha önce ölmüş olan devlet adamlarının, âlimlerin ve müelliflerin bir listesine yer verilir. Eser, Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın isteği üzerine Hoca Sâdeddin Efendi tarafından düzeltilip genişletilmiş ve dokuz bölümü Türkçe'ye çevrilmiştir (Keşfü'ẓ-ẓunûn, II, 1646). Yazma nüshaları Nuruosmaniye (nr. 3156) ve Süleymaniye (Ayasofya, nr. 3085; Âşir Efendi, nr. 245) kütüphanelerinde bulunmaktadır. Sahaflar Şeyhizâde Esad Efendi, bu tercümeden de faydalanarak Mirʾâtü'l-edvâr'ı Zîbâ-yı Tevârîh adıyla yeniden tercümeye başlamışsa da tamamlayamamıştır. Ârif Nevşâhî, Mirʾâtü'l-edvâr ve mirḳātü'l-aḫbâr'ın Timurlular döneminde Horasan ve Mâverâünnehir'de yaşamış âlimlerin hayatından bahseden bazı bölümlerini neşretmiştir (bk. bibl.). 27. Şerḥ-i Risâle der ʿİlm-i Heyʾet. Ali Kuşçu'ya ait risâlenin Farsça şerhidir (Keşfü'ẓ-ẓunûn, I, 900). Müellifin Bâbürlü Hükümdarı Hümâyun'a takdim ettiği Teẕkire fî ʿilmi'l-heyʾe bu eser olmalıdır (Şerḥ-i Risâle'nin yazma nüshaları için bk. İhsanoğlu v.dğr., I, 181-182). 28. Risâle fî taḥḳīḳi ḫaṭṭi'l-fecr (ḥiṣṣeteyi'l-fecr) ve'ş-şafaḳ. Lârî'nin, Mekke'de iken fecirle şafak arasındaki farkın tesbiti konusunda sorulan bir soruya verdiği cevabı ihtiva eder (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2722/1).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA