Müntecebüddin El-Hemedânî kimdir? Müntecebüddin El-Hemedânî biyografisi

Kaynaklarda kısaca Münteceb el-Hemedânî diye anılır; bazı eserlerde lakabının Müntehab şeklinde yazılması doğru değildir

Zehebî, hocası Sehâvî'nin varlığı sebebiyle kıraatte kendisine pek iltifat edilmediğini söylerken öğrencisi Nizâmeddin Muhammed b. Abdülkerîm et-Tebrîzî'den de Sehâvî'nin korkusuyla Müntecebüddin'e gitmeye cesaret edilemediğini, buna rağmen kendisinin ondan dört rivayet üzere kıraat dersi aldığını nakleder. Müntecebüddin dil alanında Basra ekolüne, fıkıh konusunda Şâfiî mezhebine mensup olmakla birlikte bu iki alanda da araştırmacı ve tenkitçi bir yeteneğe sahipti. Dımaşk'ta et-Türbetü'z-Zencîliyye'de kıraat şeyhliği yaptı. Sâinüddin Muhammed b. Muhammed el-Hüzelî, Zehebî'nin hocalarından Nizâmeddin et-Tebrîzî ve Nâsırüddin Abdülvelî b. Abdurrahman el-Makdisî onun yetiştirdiği öğrencilerden bazılarıdır. Müntecebüddin 13 Rebîülevvel 643 (8 Ağustos 1245) tarihinde Dımaşk'ta vefat etti. Ebû Şâme el-Makdisî, Emeviyye Camii'ndeki cenaze namazında bulunduğunu söyler. Eserleri. 1. el-Ferîd fî iʿrâbi'l-Ḳurʾâni'l-mecîd. En önemli çalışması olup nahiv, lugat, kıraat, tefsir ve fıkıh alanındaki geniş bilgisini yansıtır. Müellif mukaddimede ed-Dürretü'l-ferîde'nin gördüğü rağbet üzerine bu kitabı yazmaya başladığını, daha önce bu konuda kaleme alınan eserlerden bazılarının çok uzun, bir kısmının da çok kısa olduğunu ve kendisinin orta bir yol tuttuğunu belirtir. Daha evvel yazılan kitapların bir kısmı sadece müşkil ve garîblerin i'rabına, bir kısmı Kur'an'ın tamamının i'rabı yanında mânaya ve kıraat vecihlerine de yer verirken Müntecebüddin bunların hemen hepsini eserinde özetleyip değerlendirmiştir. Kitap Fehmî Hasan en-Nimr ve Fuâd Ali Muhaymer tarafından neşredilmiştir (I-IV, Devha-Katar 1411/1991). 2. ed-Dürretü'l-ferîde fî şerḥi'l-Ḳaṣîde. Şâtıbî'nin kıraate dair meşhur kasidesinin (eş-Şâṭıbiyye) şerhidir. Ebû Şâme müellifin bu kasideyi kendisinin de hocası olan Sehâvî'den okuduğunu, ancak şerhte pek başarılı olamadığını kaydeder. İbnü'l-Cezerî şerhin bazı yerlerinin tahkikten uzak bulunduğunu, zira onun, metni ne müellifinden ne de ondan öğrenen bir kimseden okuduğunu kaydederse de Sehâvî'nin Şâtıbî'den ders aldığı bilinmektedir. Zehebî ise bu uzun şerhin faydalı olduğunu, Dâvûdî de kötü bir şerh sayılmadığını söyler (Kastamonu İl Halk Ktp., nr. 7; Dârü'l-kütübi'l-Mısriyye, nr. 24.341 B, II. cilt; Mektebetü'l-Ezher, I-II, nr. 48.134, krş. Ali Şevvâh İshak, IV, 73; Ma'hedü'l-mahtûtâti'l-Arabiyye, I-II, nr. 33-34). 3. Şerḥu'l-Mufaṣṣal. Zemahşerî'nin nahve dair eserinin şerhi olup bazı biyografi kitapları ile Kâtib Çelebi (Keşfü'ẓ-ẓunûn, II, 1775, 1776) tarafından ona nisbet edilen bu eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA