Müslüman lider Dahlân Kiai Hacı Ahmed

Dindar bir ailenin çocuğu olarak Orta Cava'nın Yogyakarta şehrinde dünyaya geldi. Resmî bir eğitim müessesesine gidemediğinden ilk tahsilini bir hatip ve din bilgini olan babasından yaptı. Daha sonra Yogyakarta ve civarındaki diğer hocalardan bazı temel ilimlerle Arapça öğrendi. 1890'da hacca gitti ve orada kaldığı bir yıl boyunca tahsilini ilerletti. Muhammed Derviş olan adını Kiai Hacı Ahmed Dahlân'a çevirdi. 1903'te tekrar hacca giderek iki yıl daha eğitim gördü. Başta tefsir olmak üzere birçok İslâmî ilimde ilerleme kaydetti; İbn Teymiyye ve İbn Kayyim el-Cevziyye gibi bazı Hanbelî âlimlerinin, Cemâleddîn-i Efgānî, Muhammed Abduh ve Reşîd Rızâ gibi düşünürlerin fikirlerinden etkilendi.

Dahlân Mısır, Hindistan ve diğer ülkelerdeki gelişmeleri de inceledi. Uzmanlaştığı birçok ilim dalı ve Mekke'de edindiği dinî tecrübenin verdiği cesaretle Endonezya müslümanlarının dinî hayatında ciddi değişiklikler yapmaya karar verdi. Yogyakarta sultanı tarafından hatip olarak tayin edilen, ciddiyet ve hizmet aşkından dolayı "hatîb-i emîn" olarak adlandırılan Dahlân, önce camilerin kıblelerinin yanlış tesbit edildiğini söyleyerek bunları düzeltmeye çalıştı. Ayrıca müslümanların ramazan ve bayramı rü'yet-i hilâl*e göre değil hesap yoluyla belirlemelerini tavsiye etti. Zamanındaki yaygın telakki kadının evinde oturması gerektiği yönünde olmasına rağmen Dahlân müslüman hanımlara da dersler verdi. Ona göre kadın İslâmî eğitim için evinden dışarı çıkabilmelidir.

Dahlân bir yandan hatiplik yaparken öte yandan "batik" (boyalı kumaş) ticaretiyle meşgul oluyordu. Bu mesleğinin gereği olarak Doğu ve Batı Cava'ya ve hatta Kuzey Sumatra'ya kadar gitti. Buralardaki ulemâ ile tanıştı ve onlarla birçok dinî mesele yanında Endonezyalılar'ın genel durumunu da gözden geçirdi. Bunun esas sebebi, çağdaş İslâm düşüncesiyle ilgili fikirlerinin onlar tarafından ne dereceye kadar kabul edilebileceğini anlamaya yönelikti. Daha sonraları bu tecrübe, Dahlân'ın millî bir cemiyet kurma yönündeki fikirlerinin gerçekleşmesinde yardımcı oldu.

Muhammediyye'nin kuruluşundan önce bir cemiyetin idaresi konusunda tecrübe kazanmak isteyen Dahlân 1909'da Budi Utomo'ya girdi. Genellikle çeşitli resmî okullar ve müesseselerde görev yapan Budi Utomo'ya bağlı kişilerin kendisinden aldıkları dersler çerçevesinde okullarda dinî tebliğde bulunabileceklerini ve kendisinin düşüncelerini talebelerine nakledebileceklerini umuyordu. 1910'da, Ortadoğu ile yakın temaslarda bulunan ve Endonezya'da ilk İslâm cemiyeti olan Cem'iyyetü'l-hayr'a girdi. Aynı zamanda Sarekat Islam'ın da üyesiydi ve bu cemiyete dinî konularda danışmanlık yapıyordu.

Budi Utomo'ya bağlı olanlar Dahlân'dan, Pesantren adı verilen eski geleneksel dinî okulların yerine geçmek üzere daha sistemli yeni ve modern bir dinî okul açmasını istediler. Dahlân'ın 1911'de kurduğu Muhammediyye Medresesi'nde İslâmî ilimler dışında devlet okullarındaki matematik, coğrafya, biyoloji gibi dersler de okutulmaktaydı. Dahlân devlet okullarında da dinî dersler verilmesini önemli görüyordu. Bu sebeple Muhammediyye Cemiyeti'ni kurmadan önce Jetis'teki Kweek School (öğretmen okulu) ve Magelang'da bürokrat yetiştiren MOSVIA öğrencilerine okul saatleri dışında dinî dersler verdi. Buradan mezun olacak öğretmenlerle bürokratlar talebe yetiştirip halkı idare edeceklerinden ilk önce onların dinî eğitim almalarının gerekli olduğunu düşünüyordu.

Dahlân 18 Kasım 1912'de Yogyakarta'da, Hz. Muhammed'e sadakatle bağlı olmayı prensip edinen Muhammediyye Cemiyeti'ni kurmak suretiyle faaliyetlerinin doruk noktasına ulaştı. Endonezya'da İslâm'ın ihyası için ibadetlerdeki bid'atlarla mücadeleye, tevhid akîdesine karıştırılan hurafelerin temizlenmesine, mezhep âlimlerinin görüşlerinin körü körüne taklit edilmesinin önlenmesine, cenaze merasimlerinin büyük seremoniler haline dönüştürülmesi, ölülerin günahlarına kefâret verilmesi ve onlara mânevî hediyeler gönderilmesinin engellenmesine karar verdi. Mısır ve Mekke'deki ihya hareketlerinin meşhur sloganı olan "Kur'an ve Sünnet'e dönüş"ü esas alan Dahlân, "kâfir âlim" (kiai kâfir) veya "hıristiyanlaşmış âlim" (kiai kristen) olmakla itham edilmesine rağmen asırlardır feodalizm ve emperyalizmin boyunduruğu altındaki Endonezya'da doğru yolda bir İslâm toplumu oluşturmak için büyük gayret sarfetti. Endonezya müslümanlarını Hinduizm, Budizm ve animizm unsurlarıyla dolu olan bazı uygulamalardan uzaklaştırmak için canla başla çalıştı. Eğitime de çok önem veren Dahlân, Muhammediyye Cemiyeti çerçevesinde Siswa Praya / Bustânü'l-etfâl (Kinder Garten), Aisyiyah (kadınlar için), Nasyiatü'l-Aisyiyah (kız çocuklar için), Hizbül Watan (erkek izciler için) ve Majlis Taman Pustaka (kütüphaneler meclisi) gibi birçok yan eğitim kurumu tesis etti. Çeşitli maksatlara hizmet için kurulan diğer kurumlar arasında Penolong Kesengsaraan Umum (toplumsal meselelerde yardımlaşma), Majlis Tabligh (tebliğ meclisi) ve Majlis Tarjih de (tercih meclisi) bulunmaktadır.

23 Şubat 1923'te vefat eden Dahlân daha çok âlim, vâiz, muallim, Muhammediyye'nin kurucusu ve müceddid bir kişi olarak tanınır. Muhammed Abduh gibi eser telif etmemiş olmasına rağmen Endonezya müslümanlarını tutucu, statik ve geleneksel bağlardan kurtarmayı başarmıştır. Van Nieuwenhuijze, Gibb, Kramers ve Smith gibi yabancı bilgin ve düşünürler Dahlân'ı, Mısır ve Hindistan'daki örnek reformist hareketlerden ilham alan bir müceddid olarak görmüşlerdir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA