Ahvaz Nerededir?

İlk İslâm kaynaklarında Düceyl denilen Kârûn nehrinin kıyısında kurulmuş olan Ahvaz eski Elâm Krallığı'nın başşehri idi. Sâsânîler'in ilk hükümdarı I. Erdeşîr burayı zaptederek yanıbaşına yeni bir şehir kurdu ve Hürmüz-Erdeşir (Hormoşîr) adını verdi. İslâm coğrafyacılarının Sûku'l-Ehvâz (Hûzlar'ın pazarı) şeklinde kaydettikleri şehre zamanla sadece Ahvaz (Ehvâz) denildi. Ahvaz kelime olarak bölgede yaşayan halkın adı olan Hûz (Hûzî) kelimesinin Arap dili kaidelerine göre yapılmış çoğul şeklidir. Şehir, Hz. Ömer devrinde uzun süren bir muhasaradan sonra fethedildi (19/640 veya 21/641-42).

Önemini Emevîler ve Abbâsîler devrinde de koruyan Ahvaz, Abbâsîler devrinde şeker sanayiinin önemli bir merkezi olarak Asya'nın büyük bir kısmının şeker ihtiyacını karşılamaktaydı. Osman b. Ubeydullah b. Ma'mer tarafından Hâricîler'e karşı girişilen tenkil hareketinde üs olarak kullanıldı. 261'de (874-75) meydana gelen ve Irak ile Hûzistan'ı içine alan Zencîler'in isyan hareketine sahne oldu ve tahrip edildi. Büveyhî Hükümdarı Adudüddevle tarafından imar edilen şehir 370'te (980) hâlâ Hûzistan eyaletinin başşehri idi. Fakat VI. (XII.) yüzyılda Hûzistan bölgesindeki önemli yerini Askerimükrem'e terketmiş olduğu görülmektedir. Zencîler'in isyanını takibeden dört asır boyunca Büveyhîler, Selçuklular ve İlhanlılar tarafından idare edilen şehir Moğol istilâsı sırasında tahribata mâruz kaldı. Daha sonra Müşa'şa' hânedanı ve nihayet Safevîler'in eline geçti. Bu dönemde bir köy durumuna düştü. 1857 yılında İngilizler'in işgaline uğrayan Ahvaz'ın o yıllardaki nüfusu 1500-2000 kadardı. 1888'de Kârûn nehrinin ulaşıma açılmasıyla bölgede milletlerarası ticaret canlandı. Böylece tekrar gelişmeye başlayan şehir kısa zamanda İslâmiyet'in ilk devirlerindeki gibi yine bir ticaret merkezi haline geldi ve nüfusu da yeni yerleşmelerle artmaya başladı. Bu arada Ahvaz'ın, Nâsır Şah'ın şerefine Bendernâsırî (Nâsır Limanı) adını aldığı da görülmektedir. Eski yerleşim merkezinin 2,5 km. güney tarafında, Hürremşehr Limanı'na 170 km. mesafede gelişen yeni şehirde milletlerarası deniz ticareti ile ilgili acentalar açıldı. 1889'da Nâsırî Şirketi hizmetlerini nehrin yukarılarına doğru genişletince şehir karadan İsfahan, Bûşehr ve Şîraz'a bağlandı. Hürremşehr ile Şüşter arasında bulunan ve Ahvaz üzerinden geçen yol da şehrin önemini arttırdı. 1908 yılında Mescid-i Süleyman bölgesinde petrol bulunmasıyla Ahvaz yeni gelişmelere sahne oldu ve dolum tesislerinin bulunduğu Abadan'a döşenen boru hattı için istasyon vazifesi görmeye başladı. 1926'da Hûzistan eyaletinin merkezi oldu. İran'ı baştan başa kaplayan demiryolunun 1929'da Hûzistan bölgesine bağlanması ve Kârûn nehrinin Ahvaz'da yaklaşık 1500 m. uzunlukta bir demir köprü ile aşılması bölgeye büyük canlılık kazandırdı. II. Dünya Savaşı sırasında Ahvaz sahip olduğu çeşitli ulaşım kolaylıkları dolayısıyla Hûzistan bölgesinin en işlek yeri oldu.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA