el-İnsaf yazılma sebebi...

Tam adı el-İnṣâf fi't-tenbîh ʿale'l-meʿânî ve'l-esbâbi'lletî evcebeti'l-iḫtilâf beyne'l-müslimîn fî ârâʾihim olan kitap bazı biyografik ve bibliyografik kaynaklarda, ayrıca kütüphanelerdeki yazma nüshalarında et-Tenbîh ʿale'l-esbâbi'l-mûcibeti li'l-ḫilâf beyne'l-müslimîn vb. isimlerle de anılır.

Batalyevsî'ye göre itikadî ve amelî konularda âlimler arasında ortaya çıkan değişik görüşler, nasların dil ve kullanım özellikleriyle bunların farklı yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Müellif, sekiz temel sebebe dayandırdığı bu hususların her birini eserde bölüm başlığı olarak ele almıştır. Bunun yanında her bölümü, İslâm hukukunun iki asıl kaynağını teşkil eden Kur'an ve Sünnet'in lafızları üzerinde usulcülerin yaptığı metodolojik tasniflere göre düzenlemiştir. el-İnṣâf'ın birinci bölümünde, müşterek lafızların hangi mânaya delâlet ettiğini belirlemenin güçlüğünden kaynaklanan ihtilâflara temas edilmiştir. İkinci bölümde, bir lafzın taşıdığı esas anlam dışında kullanılıp kullanılmaması hususuna dikkat çekilerek konuyla ilgili olan hakikat, mecaz ve istiare gibi terimler incelenmiş, çeşitli örnekler verilerek bunların yorumlarından doğan görüş ayrılıkları belirtilmiştir. Eserin üçüncü bölümünde ifrad ve terkip metotlarından kaynaklanan ihtilâflar değerlendirilmiştir. Müellife göre ifrad, bir hususa dair nasların sadece bir kısmını ele alıp sonuca ulaşmak, terkip ise nasların tamamını göz önünde bulundurup ciddi bir incelemeye tâbi tutmaktır. Her iki metot hakkında kader meselesi gibi örneklere dayalı açıklamalar yaptıktan sonra işe ön yargıyla başlama ve konuyla ilgili delillerin tamamına vâkıf olmama gibi eksiklikler içeren ifrad metodu yerine terkip yönteminin kullanılmasını önermektedir. Dördüncü bölüm, İslâm hukukunun özellikle fer'î meselelerine ait birçok ihtilâfın sebebini teşkil eden âm-hâs konusuna ayrılmış, beşinci bölümde hadislerin sened, metin ve rivayetleri etrafında oluşan farklı görüşlere yer verilmiştir. Müellif, ele aldığı ihtilâflı konuların son üç bölümünü iki buçuk sayfa içinde özetleyerek altıncı bölümde ictihad ve kıyas konusundaki görüş ayrılıklarına, yedinci bölümde nesih tartışmalarına, sekizinci bölümde ezan, cenaze ve teşrîk tekbirleri, kırâat-i seb'a gibi konulardaki ihtilâflara işaretle yetinmiştir.

el-İnṣâf'ı önce Ahmed Ömer el-Mahmesânî yukarıda kaydedilen ilk isimle (Kahire 1319), daha sonra Muhammed Rıdvân ed-Dâye el-İnṣâf bi-ẕikri esbâbi'l-ḫilâf (Dımaşk 1973) ve el-İnṣâf fi't-tenbîh ʿale'l-meʿânî ve'l-esbâbi'lletî evcebeti'l-iḫtilâf beyne'l-müslimîn fî ârâʾihim (Dımaşk 1403/1983, 1407/1987) başlıkları altında yayımlamıştır. Eserin Ahmed Hasan Kühayl ve Hamza en-Neşretî tarafından et-Tenbîh ʿale'l-esbâbi'lletî evcebeti'l-iḫtilâf beyne'l-müslimîn adıyla gerçekleştirilen neşrini (Kahire 1978) Muhammed Rıdvân ed-Dâye, el-İnṣâf'ın daha önceki neşirlerinden yapılmış bir "intihal baskı" olarak nitelendirmiştir (el-İnṣâf [nşr. M. Rıdvân ed-Dâye], neşredenin girişi, s. 5-8). Eserin üçüncü bölümünde ifrad ve terkip metotlarını açıklamak amacıyla incelenen kader bahsi, Bekir Topaloğlu tarafından dipnotlar ilâvesiyle tercüme edilerek Kelâm İlmi: Giriş adlı eserin sonunda yayımlanmıştır (İstanbul 1981, s. 283-293).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA