Küleynî’nin eseri olan "el-Kâfî"

Şîa'ya göre muteber sayılan dört hadis kitabının (bk. KÜTÜB-i ERBAA) ilki ve en önemlisi kabul edilen, tam adı el-Kâfî fî ʿilmi'd-dîn olan eserin mukaddimesinde müellif, Hz. Peygamber'in ümmetine Allah'ın kitabı ile Ali b. Ebû Tâlib'i vasî olarak bıraktığını, imama itaat etmenin müslümanlar üzerine bir vazife olduğunu, dinî ilimlerin sadık imamlardan öğrenilebileceğini söylemekte, Allah'ın emirlerine ve Resûl-i Ekrem'in sünnetine uygun yaşamayı temin için bu kitabı kaleme aldığını belirtmektedir. Yirmi (veya otuz) yılda yazıldığı, 16.000 civarında hadis ihtiva ettiği belirtilen eserin iki ciltten oluşan, inançla ilgili el-Uṣûl mine'l-Kâfî adlı birinci kısmı "el-akl ve'l-cehl, fazlü'l-ilm, tevhîd, el-hücce, el-îmân ve'l-küfr, ed-duâ, fazlü (azametü)'l-Kur'ân ve el-aşere (el-muâşere)" adıyla sekiz bölüme ayrılmıştır. Eserin el-Fürûʿ mine'l-Kâfî adını taşıyan ve altı ciltten meydana gelen ikinci kısmı ibadet ve muâmelâta dair meseleleri ihtiva etmektedir. el-Fürûʿ mine'l-Kâfî'nin sonuncu cildi olup çeşitli konuları kapsayan, Hz. Peygamber'e ve imamlara izâfe edilen mektup ve konuşmaların ele alındığı "er-Ravża" adlı bölümü eserin üçüncü kısmı olarak gösterenler de vardır (S. Waheed Akhtar, s. 13).

Eserini telif ederken nasıl bir metot uygulayacağını, hadisleri kabulde hangi şartlara riayet edeceğini belirtmeyen müellifin, Şiî ricâline dair kitaplarda olumsuz nitelikleriyle tanıtılan râvilerden de hadis rivayet ettiği, hadislerin sıhhatinin Kur'an'la ölçülmesi gerektiğini söylemesine rağmen bu şarta uymadığı, kendilerinden nakilde bulunduğu râvilerin Şiî olmasına ve rivayetlerinin diğer hadis mecmualarında yer almamasına özen gösterdiği anlaşılmaktadır. Bazı bölümlerde mevcut hadislerin konu başlığı ile bir ilgisi bulunmamakta, eserde imamların bir kısım fetvaları da yer almaktadır. Rivayetlerin çoğu Ca'fer es-Sâdık'ın ve diğer mâsum imamların sözlerinden ibaret olup isnadlar genellikle Hz. Peygamber'e muttasıl olarak ulaşmamakta, birçok rivayetin uydurma olduğu görülmektedir.

el-Kâfî üzerine birçok şerh ve hâşiye yazılmış, bu arada muhtasarları yapılmıştır. Muhammed Bâkır Dâmâd Hüseynî'nin er-Revâşiḥu's-semâviyye fî şerḥi'l-eḥâdîs̱i'l-İmâmiyye (Tahran 1311, 1315; Bombay 1312), Sadreddîn-i Şîrâzî'nin Şerḥu Uṣûli'l-Kâfî (Tahran 1366), Feyz-i Kâşânî'nin el-Vâfî (I-II, Tahran 1310-1314; I-III, 1322-1324; Kum 1404/1984), Abdülhüseyin el-Muzaffer'in eş-Şâfî fî şerḥi Uṣûli'l-Kâfî (I-II, Necef, ts.), Ebü'l-Fazl Muhammed b. Sâlih el-Mâzenderânî'nin Şerḥ (baskı yeri yok, 1266, 1281), Halîl b. Gāzî el-Kazvînî'nin eş-Şâfî (Leknev 1302-1303, eṣ-Ṣâfî adıyla Farsça tercümesiyle birlikte 1308), Muhammed Bâkır el-Meclisî'nin Mirʾâtü'l-ʿuḳūl fî şerḥi aḫbâri âli'r-Resûl (Tahran 1321) ve Ali b. Muhammed b. Hasan b. Zeynüddin eş-Şehîd el-Âmilî'nin ed-Dürrü'l-manẓûm min kelâmi'l-maʿṣûm (Kays Âl-i Kays, s. 89-90) adlı şerhleri bunlar arasında zikredilebilir (diğer şerh, hâşiye ve muhtasarlar için bk.Sezgin, I, 540-542; Kays Âl-i Kays, III, 86-93).

el-Kâfî Farsça tercümesiyle birlikte neşredilmiş (Tebriz 1281, 1307, 1311, 1377, 1392; Leknev 1302), ayrıca Ali Ekber el-Gaffârî ve Saîd Muhammed Hasan er-Rizvî'nin tahkikiyle yayımlanmıştır (I-VIII, Tahran 1362/1984, 1375-1378, 1381/1961, 1398/1978, 1401/1980). Ali Rızâ Berâziş, el-Muʿcemü'l-müfehres li-elfâẓi'l-Uṣûl mine'l-Kâfî adlı çalışmasıyla eserin indeksini hazırlamıştır (1408/1988). Seyyid Sâmir Hâşim Habîb el-Amîdî, Difâʿ ʿani'l-Kâfî adlı kitabında (Kum 1415) el-Kâfî'ye yöneltilen eleştirileri cevaplandırmıştır. Ayrıca Hâşim Ma'rûf el-Hasenî Dirâsât fi'l-Kâfî li'l-Küleynî ve'ṣ-Ṣaḥîḥ li'l-Buḫârî adlı bir eser kaleme almış (bk. bibl.), M. Cemal Sofuoğlu da eser üzerinde Hadis Tenkîdi Yönünden el-Kâfî Üzerine Bir İnceleme ismiyle bir doçentlik çalışması yapmıştır (1982, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA