Ber ne anlama gelmektedir ?

"İtaatkâr, sadakatli, vefakâr ve iyilik sever olmak" anlamındaki birr kökünden sıfattır (yukarıdaki BER maddesine de bakınız). Kelâm literatüründe daha çok "büyük günah işleyen" anlamındaki âsi ve fâcirin zıddı olarak kullanılır ve iman ile amel arasındaki münasebet, buna bağlı olarak mürtekib-i kebîre, imâmet gibi tartışmalı meselelerde söz konusu edilir. Nitekim Ehl-i sünnet kelâm kaynaklarında, "Ber olsun fâcir olsun, her müminin arkasında namaz kılmak câizdir"; "İster ber ister fâcir olsun, iman ile ölen herkesin cenaze namazı kılınır" şeklindeki ifadelere sık sık rastlanır (bk. Şerḥu'l-ʿAḳīdeti'ṭ-Ṭaḥâviyye, II, 529-537). Bu hükümler Hz. Peygamber'in konuyla ilgili bazı hadislerine dayanır (bu hadislerin kaynakları için bk. Aclûnî, II, 32; Süyûtî, s. 43-44). İman ile ameli birbirinden ayrı, ancak birbirini tamamlayan iki unsur olarak değerlendiren Ehl-i sünnet âlimleri, bu konuda kendilerinden farklı düşünen Hâricîler ve Mu'tezile gibi diğer bazı itikadî fırkalara söz konusu hadislerle cevap vermiş ve böylece ber gibi fâcirin de inanç ilkelerini benimsemesi şartıyla mümin sayılması gerektiğini savunmuşlardır. Fıkıh kaynaklarında da ber ile fâcir yan yana zikredilerek özellikle namaz ve imâmet konuları ele alınırken söz konusu hadisler tekrarlanmakta, bu hususta seleften nakledilen ve fâsık veya fâcirin ardında namaz kılmayı doğru bulmayan diğer bazı rivayetlerdeki yasaklamalar kerahete hamledilerek ber olsun fâcir olsun her müminin arkasında namaz kılmanın câiz olduğu sonucuna varılmaktadır (bk. İbnü'l-Hümâm, I, 247-248).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA