Edebiyat Fakültesi Nerededir?

Türkiye'nin en eski ve en büyük eğitim ve öğretim kurumu olan İstanbul Üniversitesi'ne bağlı on üç fakültenin en eskilerindendir. Osmanlı Maarif Meclisi'nin 21 Temmuz 1846 tarihli lâyihasına göre kurulması kararlaştırılan, ancak bu tarihten on dokuz yıl sonra 12 Ocak 1865'te faaliyete geçebilen Dârülfünun'da okutulacak dersler arasında halka açık fen derslerinin yanı sıra hikmet-i târîh ve coğrafyanın da bulunması dolayısıyla Edebiyat Fakültesi'nin başlangıcını bir bakıma buraya bağlamak mümkündür. Arkası gelmeyen bu ilk teşebbüsten sonra, 1868'de Maarif Nâzırı Saffet Paşa'nın hazırladığı Maârif-i Umûmiyye Nizamnâmesi ile yeniden kurulan ve 20 Şubat 1870'te halka açık dersler vererek öğretime başlayan Dârülfünûn-ı Osmânî'nin İlm-i Hukuk, Ulûm-i Tabîiyye ve Riyâziyyât, Hikmet ve Edebiyat adlı üç şubesi bulunmaktaydı. Hikmet ve Edebiyat şubesinin öğretim programında şu dersler yer alıyordu: Terkîb-i vücûd-i insânî (biyoloji), ilm-i ahvâl-i nefs (psikoloji), mantık, meânî, beyân, ilm-i kelâm, ilm-i ahlâk, hukūk-ı tabîiyye, ilm-i târîh, "mükemmel Arabî, Fârisî ve Türkî", Fransızca, Yunanca ve Latince, mukayeseli sarf-ı umûmî (genel dil bilimi), ilm-i arûz, târîh-i umûmî, ilm-i âsâr-ı atîka (arkeoloji), ilm-i meskûkât (nümismatik). Edebiyat Fakültesi'nin gerçek mânada ilk taslağını bu şube meydana getirir.

1874-1875 öğretim yılında Dârülfünûn-ı Sultânî adı altında üçüncü defa faaliyete geçen Dârülfünun'un İlm-i Hukuk, Ulûm-ı Fünûn-ı Riyâziyye ve Tabîiyye ile Edebiyat adlı üç şubesi bulunmaktaydı. O zamanlar "fakülte" tabiri yerine "mekteb" adı kullanıldığından gelecekteki asıl Edebiyat Fakültesi'ne çekirdek olan bu edebiyat şubesi Edebiyyât-ı Âliye Mektebi adını taşımaktaydı. Mektebin öğretim programını edebiyyât-ı Arabiyye, edebiyyât-ı Yunaniyye, edebiyyât-ı Latiniyye, felsefe, mantık, târîh-i umûmî ve ilm-i esâtîr-i evvelîn (mitoloji), ilm-i âsâr-ı atîka dersleri meydana getiriyordu. Eleman durumuna göre derslerin bir kısmı Türkçe, bazıları da Fransızca olarak yürütülmüştür. Felsefe ve târîh-i umûmî Fransızca, mantık hem Fransızca hem Arapça olarak okutulmaktaydı. Öğrenim süresi dört yıl olan Dârülfünûn-ı Sultânî'nin 1881'de kapanmasıyla Edebiyyât-ı Âliye Mektebi'nin de varlığı son bulmuştur.

15 Ağustos 1900'de, Maarif Nâzırı Zühdü Paşa tarafından hazırlanan Dârülfünûn-ı Şâhâne Nizamnâmesi ile üniversite dördüncü defa olarak kuruldu ve Edebiyat Mekteb-i Âlîsi yeniden açıldı. 1900-1901 ders yılında bu mektebin ikisi gayri müslim yirmi beş kayıtlı öğrencisi vardı. Öğrenim süresi üç yıl olan mektebin programını şu dersler teşkil etmekteydi: Hikmet-i nazariyye, ilm-i ahvâl-i nefs, mantık, ahlâk, hikmet-i bedâyi', Osmanlı edebiyatı, Arap edebiyatı, Fars edebiyatı, Fransız edebiyatı, Osmanlı tarihi, târîh-i düvel, coğrafya-yı umûmî ve Osmânî ve umrânî, ilm-i âsâr-ı atîka, usûl-i terbiye ve tedris (pedagoji). Bu derslerden bazıları öğretim üyesi yokluğundan okutulamamıştır. Okutulan başlıca dersler ve öğretim üyelerinin adları şöyledir: İslâm ve Osmanlı tarihi (Abdurrahman Şeref Efendi), Osmanlı edebiyatı (Atâ Bey), umumi coğrafya (Celâl Bey), ilm-i ahvâl-i nefs (Emrullah Efendi), Arap ve Fars edebiyatı (Abdurrahman Süreyyâ Efendi), Fransız edebiyatı (Mösyö Perard). Dersler ihtisas kısımlarına göre ayrılmadığından bütün öğrencilerce takip edilmek zorundaydı. Edebiyat Mekteb-i Âlîsi 1903'te yedi kişiyle ilk mezunlarını verdi. Fakültenin ihtisas bölümlerine ayrılması, İttihat ve Terakkî'nin iktidar devresinde yapılan Dârülfünun ıslahatı ile mümkün olmuştur.

Fakülte II. Meşrutiyet'in ilânından sonra bir ara Ulûm-ı Şer'iyye (ilâhiyat) şubesiyle birleştirildiyse de daha sonra her iki kısım müstakil hale getirildi. Dârülfünun'u Ulûm-i Şer'iyye, İlm-i Hukuk, Ulûm-ı Tabîiyye, Fünûn ve Ulûm-ı Edebiyye adlı beş şubeye ayıran 21 Nisan 1912 tarihli yeni nizamnâmeye göre Ulûm-i Edebiyye şubesi edebiyyât-ı Türkiyye, târîh-i edebiyyât-ı Türkiyye, edebiyyât-ı Fârisiyye, edebiyyât-ı Arabiyye, felsefe ve târîh-i felsefe, târîh-i umûmî, târîh-i Osmânî, coğrafya, iktisat, ilm-i ictimâî, elsine (Fransızca, Rusça, Almanca, İngilizce) programlarını içine almaktaydı. 1903-1915 yılları arasında Edebiyat şubesi (Fakültesi), aralarında geleceğin fikir ve siyaset alanında isim yapacak Zeynelâbidîn, Osman Nuri (Ergin), Süleyman Şevket (Tanlı), Halil Ni'metullah (Öztürk), Çankırılı Ahmed Tal'at (Onay), İsmail Hakkı (Uzunçarşılı), Şûrâ-yı Devlet âzası Halil İbrâhim, Ruşen Eşref (Ünaydın), Hâmid Sâdi (Selen) gibi simaların bulunduğu 286 mezun verdi.

1913-1918 yıllarında Edebiyat Fakültesi'nde de diğer şubelerde olduğu gibi ihtisaslaşmaya doğru giden bir eğitime başlanmış, 1915-1916 ders yılından itibaren şu bölüm ve disiplinler teşekkül etmiştir: Tarih ve Coğrafya. Umumi tarih, Osmanlı tarihi, siyasî tarih ve coğrafya. Ulûm-i İctimâî. İlm-i ictimâî ve ilm-i iktisad. Edebiyat. Türk edebiyatı, Türk edebiyatı tarihi, Garp edebiyatı tarihi, mehâsin (estetik), Arap ve Fars edebiyatları. Felsefe. İlmü'n-nefs (psikoloji), ilm-i mantık ve ahlâk, felsefe-i ûlâ ve felsefe tarihi, terbiye. Bu devrede fakültenin bünyesi içinde Fransızca, İngilizce, Almanca ve Rusça öğrenimi veren bir Elsine kısmı açılmıştır.

I. Dünya Savaşı'nın bitiminde fakülte Edebiyat, Tarih, Felsefe, Coğrafya olmak üzere dört ana bölüme ayrılmış, bu bölümler fakültenin temelini teşkil etmiştir. İçtimaî ilimler Felsefe bölümüne alınmış, bu arada Etnografya ve Folklor Kürsüsü ile Türk medeniyeti tarihi dersi de ihdas edilmiştir.

1915-1918 yılları arasında Macar Gyula Meszaros (etnografya), Friedrich Giese (Ural-Altay dilleri), Hermann Jacobi (mantık-felsefe), Lehmann Haupt (antik tarih), E. Obst (Osmanlı coğrafyası-beşerî coğrafya), Anschutz (pedagoji, tecrübî psikoloji), Eckhardt Unger (arkeoloji-nümismatik), G. Bergsträsser (mukayeseli Sâmî diller), Richter (Alman edebiyatı), J. H. Mordtmann (ilm-i usûl-i târîh) gibi tanınmış Alman ilim adamları fakültenin öğretim kadrosu içinde yer almışlardır. Ayrıca Halit Ziya (Uşaklıgil), Cenab Şahabeddin, Hüseyin Dâniş, Ali Ekrem (Bolayır), Ali Muzaffer, Necmeddin Sâdık (Sadak), Ziya Gökalp ve Köprülüzâde Mehmed Fuad da bu kadronun ünlülerindendir.

Fakülte, I. Dünya Savaşı'nın en hareketli devresine isabet eden 1916-1918 yılları arasında öğrencilerin çoğu cephede olduğu için mezun verememiştir. Savaş sırasında kız öğrenciler de kabul edilmiş, 1919-1920 döneminde Coğrafya bölümünden Şükûfe Nihal (Başar) Hanım ilk kız öğrenci olarak mezun olmuştur.

Edebiyat Fakültesi Cumhuriyet devrinde üniversitenin diğer fakülteleriyle birlikte mühim gelişmeler kaydetmiştir. Dârülfünûn-ı Osmânî yerine yeni adıyla İstanbul Dârülfünunu'na hükmî şahsiyet kazandıran 21 Nisan 1924 tarihli kanunun yanı sıra Maarif Vekâleti tarafından hazırlanıp yine aynı tarihte vekiller heyetince tasdik edilen tâlimatnâme doğrultusunda 1933'e kadar yapılan bazı düzenlemelerle fakültenin temel yapılanması güçlendirildi. 21 Nisan 1924 tarihli tâlimatnâmedeki düzenleme ile konulan yeni dersler fakültenin öğretim programını çok daha ileri seviyeye götürmekteydi. Fakültenin ilmî ağırlığını arttıran ve Türklük'le ilgili sahalara eskisinden daha çok yer veren bu programdaki dersler ve bunları okutan hocalar şunlardır: Edebiyat. Türk edebiyatı tarihi (Köprülüzâde Mehmed Fuad), Türk lisanı tarihi (Necib Âsım), şerh-i mütûn (Ali Ekrem), Arap edebiyatı tarihi (O. Rescher), İran edebiyatı tarihi (Ömer Ferid), Garp edebiyatı tarihi (Yusuf Şerif), Alman edebiyatı tarihi, İngiliz edebiyatı tarihi. Tarih. Umumi Türkiye tarihi (Ahmed Refik), Türk tarihi (A. Zeki Velidi [Togan]), İslâm Türk sanâyi-i nefîsesi tarihi (Albert-Louis Gabriel), akvâm-ı İslâmiyye tarihi (M. Şemseddin), Avrupa ve Türkiye münâsebâtı tarihi, akvâm-ı kadîme-i Şarkiyye tarihi (Avram Galanti), Roma ve Yunân-ı kadîm tarihi (Fâzıl Nazmi), kurûn-ı vüstâ tarihi (Hâmid [Ongunsu], Behçet), asr-ı hâzır tarihi (Ali Muzaffer), târîh-i siyâsî. Felsefe. Mâba'de't-tabîa (Babanzâde Ahmed Naim), İslâm felsefesi (İzmirli İsmail Hakkı), târîh-i felsefe (Mehmed Emin), dinler tarihi ve felsefesi (M. D. Dumesnil), umumi rûhiyat (Ali Haydar), rûhiyat (Mustafa Şekib), mantık (Ni'met [Halil Nimetullah Öztürk]), ahlâk (Mehmed İzzet), bedîiyat, içtimâiyat (Necmeddin Sâdık), terbiye (İsmail Hakkı), etfâliyat. Coğrafya. İslâm ve Türk coğrafyası, tabiî coğrafya (İbrahim Hakkı), beşerî coğrafya (Ali Mâcid), mevziî coğrafya (Hâmid Sâdi).

28-30 Temmuz 1929 tarihli düzenlemeye göre fakültenin üçü edebiyat, üçü tarih, üçü felsefe ve ikisi coğrafya olmak üzere aslî on bir kürsüsü bulunuyordu. Kürsüler dışında ayrıca şu dersler okutuluyordu: Arap edebiyatı tarihi, metinler şerhi, Türk dili tarihi, mâba'de't-tabîa, mantık, etfâliyat, Türk tarihi, Avrupa-Türkiye münasebetleri tarihi. Bunların bir kısmı bir süre sonra ilgili bölüm dersleriyle birleştirilmiştir.

31 Mayıs 1933 tarih ve 2252 sayılı Dârülfünun'un ıslahat kanunu ile, Dârülfünun 31 Temmuz 1933 tarihinden itibaren lağvedilerek yerine İstanbul Üniversitesi kurulduktan sonra 11 Kasım 1934'te vekiller heyetince kabul edilen tâlimatnâmeyle Hukuk Fakültesi'nin yanı sıra en çok değişiklik Edebiyat Fakültesi ders programlarında yapılmış, bazı dersler kaldırılırken Türk kültürüne ağırlık veren dersler konulmuştur. Öte yandan yetersiz görülen bazı öğretim üyeleri kadro dışı bırakılmıştır. Islahattan önce on dört müderris, dört muallim, altı asistandan ibaret bulunan öğretim kadrosu, kanun 1 Ağustos 1933'te yürürlüğe girdiğinde altı profesör, altı aday profesör, dört muallim ve beş yabancı profesörden teşekkül etmiştir. Esasen I. Dünya Savaşı'nı takip eden devrede İttihat ve Terakkî Partisi'ni desteklemiş öğretim üyelerinin fakülteden ayrılması ile kadroda bir azalma olmuştu.

1915-1933 yılları arasında Edebiyat Fakültesi'nden toplam 283 öğrenci mezun olmuştur. Mükrimin Halil (Yinanç), Ali Nihad (Tarlan), Ziyâeddin Fahri (Fındıkoğlu), Ahmed (Caferoğlu), Ömer Lutfi (Barkan), Ali (Tanoğlu), Besim (Darkot), Ahmed (Ardel), Nureddin Şâzi (Kösemihal), Selmin (Evrim), Ahmed Hamdi (Tanpınar) gibi ünlüler bu mezunlar arasında olup daha sonra aynı fakültede uzun yıllar görev yapacaklardır. Hasan Âli (Yücel), Agâh Sırrı (Levend), Necmeddin Halil (Onan), Bakü Üniversitesi'nden Emin Âbid, Akdes Nimet (Kurat), Abdullah Zihni (Soysal), Muzaffer Şerif (Başoğlu) gibi diğer tanınmış simalar da bu mezunlar arasındadır.

Atatürk'ün direktifleriyle Batı'ya gönderilen genç elemanlar ilim adamı olarak geri döndüklerinde fakülteyi daha da güçlendirmelerinin yanı sıra Nazi Almanyası'ndan ayrılan Hans Reichenbach, Ernst von Aster, Leo Spitzer, Hellmut Ritter, Erich Auerbach, Wilhelm Peters, Kurt-Bittel, Emin Bosch, Walther Kranz, Hans Marchand gibi milletlerarası çapta Alman öğretim üyeleriyle birlikte öğretim üye ve yardımcıları kadrosu gittikçe gelişmiştir. II. Dünya Savaşı esnasında bu kadro Th. Bossert, Gerhardt Fricke, E. Charles Bazell, B. Blackstone, Ernst Diez, Kurt Erdmann, Philippe Schweinfurt gibi şöhretlerle daha da zenginleşmiştir. Buna paralel olarak disiplin ve kürsüler artmış, başlangıçta serbest ders ve konferanslar şeklinde görülen sanat tarihi, antropoloji gibi disiplinler geniş bölüm teşkilâtlarına yönelmiş, özellikle yabancı dil ve edebiyat bölümleri yeniden kurulurcasına gelişmiş, pedagoji, psikoloji, sosyoloji disiplinleri ayrı kürsü statüsünü kazanmıştır.

Fakülte, II. Meşrutiyet'ten bu yana -Balkan Savaşı zamanı hariç- içinde bulunduğu Zeyneb Hanım Konağı'nın 28 Şubat – 1 Mart 1942'de yanması üzerine ilkin Dolmabahçe Sarayı'nda bugün Resim ve Heykel Müzesi'nin bulunduğu kısma, 1943'te Fındıklı'daki Hatice Sultan Sarayı'na (günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin bulunduğu bina) taşınmış, 1951'de de Sedat Hakkı Eldem tarafından Lâleli'de inşa edilen bugünkü binasına geçmiştir. Halen Edebiyat ve Fen fakültelerinin faaliyette bulunduğu bu bina, eski Türk öğretim kurumlarının plan şeması geleneğine uygun olarak düzenlenmiş, cephede tipik öğeler kullanılmıştır. İçte ise anfi-dershane ve koridor-salon düzeni çağdaş mimarlık anlayışını yansıtmaktadır.

Çok zengin genel kitaplığı, on yedi seminer kütüphanesi ve ihtisas laboratuvarları ile geniş bir hizmet veren fakültede 1983 yılı kayıtlarına göre 200.000'den fazla kitap, süreli yayın, el yazması ve eski yazı matbu eser bulunmaktaydı.

Edebiyat Fakültesi, 6 Kasım 1981 tarih ve 2547 sayılı kanunla üniversiteler yeniden teşkilâtlanmadan önce on dokuz disiplinde otuz dokuz kürsü uzmanlık alanlarına göre öğretim ve araştırma faaliyetinde bulunmaktaydı. Yeni akademik teşkilâtlanmada bu kürsüler, on dokuz bölüm içinde elli bir anabilim ve dört de bilim dalı meydana getirmişlerdir. Fakültenin 1992 ders yılında öğretim ve eğitim kadrosunda görev yapan 136 öğretim üyesi (profesör, doçent, yardımcı doçent), doksan dört araştırma görevlisi, yirmi yedi okutman, üç uzman ve dokuz öğretim görevlisi, toplam 269 olan öğretim elemanı sayısı günümüzde (1994) 320'ye yükselmiştir. 8500'ü bulan öğrencisiyle Edebiyat Fakültesi Türkiye'nin en büyük ve en kalabalık fakültesidir. Ayrıca yüksek lisans ve doktora programlarına kayıtlı yüzlerce öğrencisi vardır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA