Abdullah Gül "nisan ayında" cumhurbaşkanı seçilebilirdi.
Türkiye de "arada geçen bu kadar zamanı" kaybetmezdi.
"Olaya" bu pencereden bakılabilir.
Ve "biz bu b....'u neden yedik" diye biten "ağa ile arabacı" hikayesi anlatılabilir.

***

Olaya "başka bir pencereden" de bakılabilir.
Eğer Gül "nisanda seçilseydi..."
Yine "meşru cumhurbaşkanı" olacaktı ama;
1. 2 partili bir Meclis tarafından seçilecekti.
2. Yüzde 34 oyla, parlamentoda çok yüksek sayıda sandalye sahibi olan bir parti tarafından seçilecekti.

***

"Birkaç ay bu seçime neden kilitlendik" demek de mümkün.
"İyi ki kilitlendik... İyi ki 7 partili bir Meclis'te, yüzde 47'lik bir AKP seçti" demek de.

***

Abdullah Gül kendi iç dünyasında "hangisini söylüyor" acaba?